Akintiburnu, Arnavutköy sahilinde denize dogru uzanan bir burundur. Ayni zamanda Arnavutköy mahallesinin kuzey sinirini da belirleyen bu çikinti, tarih boyunca denizciler açisindan Bogaziçi’nin zorlu ve endise verici noktalarindan biri olmustur. Hatta kiyilarindaki güçlü akintisi, bu mahallenin ismine dahi yansimis, günümüzün Arnavutköy ...
Bogaziçi’nde ve Haliç’te yararlanilan geleneksel yolcu ve yük tasima araçlarindan biri de pazar kayiklariydi. Bu kayiklar belli bir iskeleye bagliydi ve bulundugu mahallenin veya köyün deniz asiri tasima islerini yaparlardi. Tutel’e göre, herkes kolaylikla kayikçi olmazdi. Bu ise girismek için her seyden önce güvenilir biri olmak ...
Deniz hamamlari, Osmanlilarin Batililasma sürecinde denizle daha yakindan temas etmelerini, daha dogrusu deniz girmelerini veya “deniz banyosu” yapmalarini saglayan ahsap yapilardi. Aslinda bunlar, erkekler ve kadinlar için denize girmenin disiplinini ve kurallarini somutlastiran araçlardi. Nihayet 19. yüzyilin ikinci yarisinda, denizin içine insa edilen ve disariya karsı ...
Bebek Feneri, 1856 yilinda Bebek Koyu’nun sig bölümündeki kayaligin üzerine Fransizlar tarafindan insa edildi. Kentin pek çok fenerinin aksine, kiyiya veya liman ucuna degil, dogrudan deniz ortasina kondu. 5 metrelik yükseklige ve 5 deniz mili isiga sahip olan fener, yillardir kiyiya yaklasan deniz tasitlarina yol göstermenin yaninda, ayni zamanda Bebeklilerin de kiyidan...
İstanbul Boğazı’nda denizcilere yol gösteren fenerlerden biri Kuruçeşme Feneri’dir. Kuruçeşme açığında Büyüktaş ve Küçüktaş adı verilen iki kayalıktan büyük olan Sarkis Bey Adası veya Galatasaray Adası olarak anılırken, küçük olanın üzerindeyse deniz feneri yer alır.
70’li ve 80’li yıllarda çocukluk ve gençlik dönemlerini Bebek’te geçirenlerin, bahar ve yaz aylarında Bebek Koyu’na açılmak için sandal kiraladıkları bir yer vardı: Jeff Punk
İstanbulluların imparatorluktan miras kalan yaz eğlencelerinden biri, “sandal sefası” tabiriyle anılan, kentin derelerinde veya denizde yapılan gezintilerdi. Binilen sandalın biçim ve boyutundan izlenen güzergaha, içinde yenip içilenlerden dinlenen müziğe ve söylenen şarkılara kadar
Ortaköylülerin eskiden keyifle denize girdikleri, dipten kocaman midyeler çıkarıp teneke üstünde pişirdikleri yerlerden biri, Ortaköy İskelesi’nin batısında eski tütün depolarının önündeki Çilingoz Adası denen alandı
Nice Ortaköylünün ilk yüzme tecrübesini yaşadığı yer, ismini Defterdar İbrahim Paşa’dan alan Defterdar Burnu sahiliydi. Ortaköy ile Kuruçeşme arasında yer alan bu küçük bölge, Defterdar İbrahim Paşa tarafından 17. yüzyılda yaptırılan cami sayesinde bu isimle günümüze kadar geldi
60’lı ve 70’li yıllara kadar Ortaköy’de büyüyen pek çok çocuğun keyifle denize girdiği yerlerden biri, Büyük Esma Sultan Yalısı’nın kuzeye bakan tarafında bulunan ve “Melek Hanım” ismiyle anılan çekek yeriydi