+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Beşiktaş Köyiçi’ndeki balık pazarı (veya Balıkçılar Çarşısı), kökleri Cumhuriyet’in erken dönemlerine kadar uzanan, semtin eski ve sabit alışveriş noktalarından biriydi. Bu pazaryerinin 1940’lardaki halini hatırlayan Beşiktaşlıların anlatımlarına göre, günümüzde üçgen bir planda yerleşmiş balıkçılar, o yıllarda tek sıra halinde Mumcu Bakkal Sokağı’na doğru dizilmişlerdi. Zaten ya iki ya da üç balıkçı tezgahı vardı. Bu tezgahlar sokağa doğru bakarken, karşı taraftaki tek katlı binalarda ise, Şair Leyla Sokak’tan Rum Okulu’na doğru sırasıyla manav, ciğerci, şarap evi, Koço’nun meyhanesi, Vitali’nin dükkanı ve bir şarap mahzeni yer alırdı.

İki-üç tezgahtan oluşan balık pazarının arkası ise küçük bir meydandı. Hatta II. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Türkiye’nin hava sahasının birkaç defa ihlal edilmesi üzerine kentte önlemler alınmaya başlamış ve “pasif müdafaa” amacıyla, balık tezgahlarının arkasında kalan bu alana çukurlar açılarak iptidai sığınaklar kurulmuştu. Neyse ki kullanılmasına gerek kalmayan bu sığınaklar, dönemin Beşiktaşlı çocukları için savaş temalı oyun alanları oldu. 60’lı yıllara gelindiğinde, Köyiçi’ndeki bazı istimlak ve yıkımların ardından esnafın bir bölümü yer değiştirmek zorunda kaldı. Dükkanları yıkılan manavların bir kısmı balık tezgahlarının meydana bakan tarafına taşınınca, balıkçılar da yüzlerini meydana doğru döndü ve burası tezgahlarla çevrelenmiş bir pazaryeri halini aldı.

12 Mart Darbesi’nin ardından, Beşiktaş’ın da içinde bulunduğu bölgenin denetimi Albay Salih Güleryüz’e verildi. Pazaryerinin ortaya çıkmasında önemli rolü bulunan esnaftan Hikmet Sessiz, arkadaşlarıyla birlikte Güleryüz’e başvurarak, bu alanın düzenlenmesi ve sabit bir çatıya kavuşması için başvuruda bulundu. Zira her tezgahın üzerinde farklı ebat ve renklerde, derme çatma tenteler vardı. Hem yağışlı ve rüzgarlı havalarda işe yaramıyor hem de çevreye kötü bir görüntü sunuyordu. Başvurunun kabul edilmesiyle birlikte, Beşiktaş’ın balıkçıları ve manavları ilk kez sabit ve sağlam bir çatıya kavuştular. Bu girişim, balık pazarının iyiden iyiye vücut bulmasını sağladı.

Beşiktaş Panayia Rum Kilisesi’ne ait olan, Jacques Pervititch’in 1922 tarihli kadastro haritalarında Elektra adlı bir sinemanın bulunduğu görülen, Cumhuriyet döneminde ise yerli esnafın balık ve meyve sebze tezgahlarına ev sahipliği yapan bu alan, 2000’li yıllara kadar geldi. Esnafın ve Beşiktaşlıların talepleri üzerine, GAD Mimarlık firması tarafından 2008 yılında bir dizi düzenleme geçirdi ve 2009’da yeni yüzüyle açılarak kaldığı yerden hizmete devam etti. Beşiktaş Köyiçi’nin kalbindeki bu tarihi pazaryeri, tezgahlarında rengarenk balıkları ve çevresindeki ışıltılı lokantalarıyla günümüzde de aynı işlevini sürdürüyor.

Ahmet Murat’la 16 Ocak 2018’de İstanbul’da yapılan sözlü tarih görüşmesi
Hikmet Sessiz’le 9 Mart 2021’de İstanbul’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
“Alt üst olan meyhanenin hikayesi”, Cumhuriyet, 28.09.1930.
“Beşiktaş’ın tarihi Köyiçi’nde”, Cumhuriyet, 30.07.2003.
“Yeni Balık Pazarı Açıldı”, Cumhuriyet, 07.03.2009.
“Beşiktaş Balık Pazarı / İstanbul”, GAD Mimarlık, https://www.gadarchitecture.com/tr/besiktas-balik-pazari--istanbul [09.03.2021].

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler