SİYAHIN YANINA BEYAZI KOYMAK
Temalar
-
Arnavutköy
-
Arnavutköy’ün yaklasik yüzyillik mahalli spor kulübü olan Bogaziçi Spor Kulübü, 1932 yilinda Bogaziçi Dogan Spor Kulübü ismiyle kuruldu. Kirmizi-beyaz renklere sahip olan ve armasinda bir çilek bulunan kulüp, resmi faaliyet belgesini Nisan 1933’te alir ve ertesi sene Istanbul 3. Küme Futbol Ligi’ne dahil olur.
-
Bebek / Aşiyan
-
Galatasaray Spor Kulübü’nün denizcilik subesi, Emine Valide Sultan Yalisi’nin hemen yaninda yer aliyordu. Galatasarayli sporcular, 1935 itibariyle yüzme, sutopu ve kürek dallarindaki çalismalarina burada devam ettiler. Bebek’teki kulüp binasi, bünyesindeki kayikhane ve 1951’de açilan lokaliyle birlikte 1957’de Kuruçesme’ye ...
-
Ortaköy / Cavid Ağa
-
Ortaköy’de sportif faaliyetlerin kurumsal kökleri 20. yüzyılın başına uzanır. Köyün Rum sakinlerince kurulan Ortaköy Spor Kulübü ile Türklerin kurduğu Ortaköy İdman Yurdu, Ortaköy’ün su sporları, atletizm ve futbolun gelişimine katkı sunan ilk yerel kulüpleri olur.
-
Kuruçeşme
-
Kuruçeşme’nin cumhuriyet döneminde bilinen en eski spor kulübü, 1930’larda Kuruçeşme İdman Yurdu ismiyle faaliyet gösteren amatör ya da o yıllardaki tanımıyla “gayri federe” kulüptü. Kulübün futbol takımı, maçlarını genellikle aynı statüde olduğu Arnavutköy, Rumeli Hisarı
-
Dikilitaş / Ihlamur / Ertuğrul
-
Dikilitaş Spor Kulübü, 1953 yılında ismini aldığı Dikilitaş mahallesinde kuruldu. Kırmızı ve beyaz renkleriyle yalnızca futbol dalında faaliyet gösteren kulüp, 1953’ten 1992’ye kadar amatör liglerde mücadele etti.
-
Levent
-
Levent Spor Kulübü, Beşiktaş ilçesinde faaliyet gösteren amatör bir kulüp olarak 1950’de kuruldu. Kendine ait ilk tesislerine 1978’de kavuşan kırmızı siyahlı kulüp, burada çocuklara ve gençlere sportif olanaklar sunmanın
-
Dikilitaş / Ihlamur / Ertuğrul
-
Beşiktaş’ın amatör futbol kulüplerinden Yıldız Spor 1951’de kuruldu. Kulübün oyuncuları, 80’li yıllara kadar antrenmanlarını Şeref Stadı’nda, daha sonra Etiler’de Polis Okulu’nun sahasında ve Çilekli Spor Tesisleri’nde sürdürdü.
-
Bebek / Aşiyan
-
Osmanlıların modernleşme sürecinde tanıştıkları çoğu spor dalında olduğu gibi, tenisi de imparatorluk topraklarına getirenler, çeşitli görevler vesilesiyle 19. yüzyılın ikinci yarısında burada yaşayan Levantenlerdi
-
Yıldız / Çırağan / Kılıç Ali Paşa
-
İstanbul’un spora büyük önem veren ve bunu eğitim müfredatının esaslı bir parçası gibi gören okullardan biri, 1920’lerden bu yana Kabataş Erkek Lisesi oldu. Okul, hem sahip olduğu açık ve kapalı spor sahalarıyla İstanbul’da 30’lu ve 40’lı yıllarda resmi müsabakalara ev sahipliği yaptı
-
Bebek / Aşiyan
-
Modern sporların Osmanlı topraklarına gelişinde ve ilk profesyonel uygulamalarda, ülkede faaliyet gösteren Batılı eğitim kurumlarının yadsınamaz rolleri vardı. Daha II. Meşrutiyet ilan edilmeden çeşitli spor dallarının icrasına girişen ve eğitim öğretim programında spora özel bir önem veren bu okullardan biri de Bebek’teki Robert Kolej’di
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaşlılar için İnönü Stadyumu’ndaki belki de en dramatik sonuçlardan biri 14 Nisan 2000 akşamı yaşandı. Beşiktaş ile Galatasaray arasında oynanan Türkiye 1. Ligi 29. hafta maçı öncesinde, Galatasaray 70 puanla lider, Beşiktaş ise 64 puanla ikinci durumdaydı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaş futbol takımının ve onu desteklemeye gelen taraftarlarının İnönü Stadyumu’ndan hayal kırıklığıyla ayrıldıkları tarihlerden biri, 3 Ekim 1990 Çarşamba gecesiydi. O dönemki ismiyle Şampiyon Kulüpler Kupası’nın 1990-1991 sezonu birinci turunda İsveç’in Malmö FF kulübüyle eşleşen Beşiktaş JK, ilk maçı İsveç’te 2-3 kaybetmişti. 3 Ekim akşamı ise, iki takım rövanş maçında İnönü Stadyumu’nda karşı karşıya geldi.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
1985 ve öncesinde doğan pek çok Beşiktaş taraftarının unutamadığı sonu hüzünlü biten maçlardan biri, 5 Kasım 1998 gecesi İnönü Stadyumu’nda oynanan Beşiktaş JK-Valerenga IF arasında oynandı. 1998-1999 sezonu, o yıllara kadar UEFA Kupa Galipleri Kupası adıyla düzenlenen uluslararası turnuvanın son senesiydi. Beşiktaş ilk turda Spartak Trnava takımını eleyerek ikinci tura yükselmiş ve Norveç temsilcisi Valerenga ile eşlemişti. Turu atlayan taraf, çeyrek finale çıkacaktı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Türkiye’nin profesyonel futbol tarihinin en farklı galibiyetlerinden biri, 15 Ekim 1989 tarihinde Ali Sami Yen Stadyumu’nda Beşiktaş JK ile Adana Demirspor arasında oynanan maçta yaşandı. Beşiktaş’ın 10 golle kazandığı maç, profesyonel ligin başlangıcı olarak kabul edilen 1959 yılından beri gerçekleşen en farklı galibiyet olarak tarihe kaydoldu.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Avrupa kıtasının uzak bir köşesinde oynanan, üstelik Beşiktaş takımı sahada olmasa da Beşiktaşlıları üzmeye yeten maçlardan biri, 9 Aralık 2003 akşamı Sparta Prag ile Lazio futbol takımları arasında Prag’da oynandı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
1947 yılında kapılarını açan İnönü Stadyumu, İstanbul Boğazı’nın kıyısındaki stadyumlardan biriydi. 27 Kasım 1947 tarihinde Beşiktaş JK - AIK Solna takımları arasında oynanan maçla açıldı, 11 Mayıs 2013 Cumartesi akşamı oynanan Beşiktaş-Gençlerbirliği maçıyla, uzun yıllardır ev sahipliği yaptığı Beşiktaş taraftarlarına veda etti.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaş JK basketbol şubesinin kuruluşu 1933’e uzansa da, kulüp uzun yıllar bu dalda düzenli ve istikrarlı bir çizgi takip edememişti. Erkek basketbol takımı, 1966’da kurulan Türkiye Deplasmanlı Basketbol Ligi’ne kadar geçen otuz yılı aşkın sürede, kimi zaman tümüyle dağıldı
-
Dikilitaş / Ihlamur / Ertuğrul
-
Beşiktaş JK bünyesinde, eski adıyla “eltopu” olarak bilinen hentbol şubesi 1978 yılında kuruldu. O dönemde ülke hentbolu, salonda oynanabilecek düzeye henüz geçmişti. Nitekim Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri belli bir düzen ve sürekliliğe sahip olamayan bu dal, açık havada düzenlenen yerel şampiyonalarla sınırlı durumdaydı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Türkiye 1. Futbol Ligi 1973-1974 sezonunu Fenerbahçe’nin arkasında ikinci sırada bitiren Beşiktaş, takip eden sezonda UEFA Kupası’nda mücadele etmeye hak kazanmıştı. UEFA Kupası, yeni statüsüyle 1971-1972 sezonu itibariyle düzenlenmeye başlamıştı
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Türkiye profesyonel futbol ligi tarihinin namağlup tek şampiyonu Beşiktaş, bu başarısını 1991-1992 sezonunda gösterdiği performansla elde etti. 16 takımın katıldığı sezonda, 30 maçın 23’ünden galip ayrılan siyah beyazlılar
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaş JK futbol takımının, 1967’den 1982’ye kadar geçen yaklaşık 15 yıl boyunca şampiyonluğa hasret kaldığı zaman zaman çeşitli kaynaklarda gündeme getirilse de, en az bunun kadar önemli başka bir olay da, siyah beyazlıların bu süre içinde iki defa küme düşme tehlikesi de yaşamalarıydı
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Türkiye’de futbol, 19. yüzyıl sonlarında İzmir’de yaşayan Levantenlerin öncülüğünde oynanmaya başladı. İzmir’de ve Selanik’te kurulan ilk spor kulüplerini, kısa süre içinde İstanbul’da İngilizlerin, Rumların ve Aşkenazların kurduğu diğer kulüpler takip etti ve böylece payitaht da futbolla tanıştı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaş JK futbol takımı Türkiye 1. Futbol Ligi 1985-1986 Sezonu’ndaki şampiyonluğunun ardından, 1989-1990 sezonunda kazandığı bir sonraki şampiyonluğa kadar ardı ardına üç sezonda ligi ikinci sırada tamamlamıştı. Bu ikinciliklerden ilki, yani 1986-1987 sezonundaki ikincilik, biraz dramatik şekilde gerçekleşti
-
Cihannüma / Serencebey
-
Futbolun henüz diğer spor dalları üzerinde tahakküm kurmadığı 1950 öncesinde, Beşiktaş’ta her sene kır koşuları düzenlenirdi. Kimi zaman CHP Beşiktaş Halkevi, kimi zaman Beşiktaş JK, kimi zamansa okullar tarafından tertip edilen bu koşular soğuk kış aylarında da yapılırdı, bahar çiçekleri açtığında da.
-
Yıldız / Çırağan / Kılıç Ali Paşa
-
Mehmet Galin, 1940’ların başında Beşiktaşlı futbolculara “kara kartallar” yakıştırmasını yapan bir balıkçıydı. Yaygın olarak kabul edilen anlatıma göre, 1940-1941 sezonunun 14. haftasında Beşiktaş JK, Şeref Stadı’nda Süleymaniye SK’yla oynuyordu.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaş tribünlerinin “Optik Başkan’ı” veya “Optik Mehmet’i” Mehmet Işıklar, 1969’da Kadırga’da dünyaya geldi. İlkokulu Kadırga’da bitirdikten sonra, yolu Beşiktaş’a düştü ve ortaokulu Ortaköy’de Gaziosmanpaşa Ortaokulu’nda, liseyi ise Kabataş Erkek Lisesi’nde okudu.
-
Türkali / Rum Ali
-
Türkiye’nin futbol tarihiyle ilgili araştırmalarda sık sık Eskişehirli ünlü amigo Orhan Erpek’le karıştırılan, Beşiktaş JK’nın 40’lı yılların ortasından 80’li yıllarına kadar nam salan, hatta zaman zaman karıştığı sansasyonel olaylarla ön plana çıkan amigosu Orhan Muammer Tatlıdil, 1927’de Türkali mahallesinde doğdu.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Cengiz Öncül, Beşiktaş tribünleri ve siyah beyazlı taraftarlarla özdeşleşmiş “üçlü” tezahüratının mucidiydi. 70’li yıllarda İnönü Stadyumu’nda (1974’e kadar Mithat Paşa Stadı) kapalı tribünün amigoluğunu yapan Öncül, 1944’te dünyaya geldi.
-
Sinanpaşa / Köyiçi
-
Beşiktaş tribünlerinin, kimi kaynaklara göre “ilk” amigosu Sabahattin Çayır, 1931 yılında dünyaya geldi. Kendisi “doğma büyüme” Beşiktaşlı olduğu gibi, ailesi de kuşaklardır Beşiktaş’ta yaşıyordu. Çayır’a “kafa” lakabı, Beşiktaş’ın genç takımında futbol oynadığı yıllarda, hava toplarındaki hakimiyeti ve başarılı kafa vuruşları sayesinde yakıştırılmıştı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaşlı taraftarların 60’lı yılların başında yarattıkları tezahüratlardan biri, dönemin başarılı santrforlarına gönderme yapan “Şenol, Birol, Gol” idi.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
1974-1976 yılları arasında Beşiktaş JK futbol takımının hücum hattında bir forvet çifti ter döktü: Sinan Alayoğlu ve Tezcan Ozan. 1974 yazında, Sinan Boluspor’dan, Tezcan ise Bursaspor’dan transfer edilmişti
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beşiktaşlı taraftarların 90’lı yılların başında ürettiği tezahüratlardan biri, futbol takımının gösterdiği başarılı performansa karşılık, hem dönemin popüler futbolcularına hem de bol gollü sonuçlara gönderme yapıyordu
-
Dikilitaş / Ihlamur / Ertuğrul
-
Beşiktaş’ın merkez mahallelerinde, hatta bazıları Ortaköy, Levent veya Dikilitaş gibi çevre muhitlerde oturan siyah beyazlı taraftarların 1930’ların ortasından 2002’ye kadar gündelik hayat pratiklerinden biri, tuttukları takımlarının idmanlarını seyretmekti
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Cumhuriyet döneminin iki önemli stadyumuna ev sahipliği yapmış, Spor Sergi Sarayı gibi bir dönemin popüler spor, sanat ve gösteri merkezine komşu olmuş, bu tesislerde yüzlerce büyük yarışma ve müsabakanın seyircilerini ağırlamış bir ilçede elbette karaborsacılardan söz etmemek olmazdı.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
70’li ve 80’li yıllarda, İstanbul’un üç büyük kulübünün İnönü Stadyumu’nda ve Spor Sergi Sarayı’nda yapacakları maçlardan bir önceki gecelerde, taraftarların topluca gerçekleştirdikleri ritüellerden biri, bu iki spor sahasının çevresinde sabahlamaktı
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Türkiye’de spor sahalarındaki tribünlerde, farklı takımların taraftarları 70’li yıllara kadar bir arada oturur ve maçları yan yana seyrederdi. Kökleri Taksim Stadı’na, Şeref Stadı’na ve Kadıköy Stadı’na kadar uzanan bu gelenek, 1947’de açılan İnönü Stadyumu’nda da sürdü
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
İnönü Stadyumu’nun Beşiktaşlılar için yalnızca Dolmabahçe rıhtımı ile Maçka sırtları arasındaki mimari bir yapı olmadığını; çevresindeki bazı sembolik alanlar, yollar ve ritüellerle birlikte, aslında sınırları muğlak çok daha büyük bir bütünü ifade ettiğini gösteren önemli bir örnek
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Halk arasında Teksas ismiyle anılan tribün, İnönü Stadyumu’nun henüz ilk yıllarında şeref tribünün Gümüşsuyu’na bakan tarafındaki boşluktu. Kimilerince “duhuliye” ismiyle anılan, kimilerinin ise sahayı çevreleyen Duhuliye tribünüyle karıştırdığı Teksas tribünü, aslında henüz inşaatı tamamlanamayan stadyumun açıkta kalan bir bölümüydü.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Beleştepe, İnönü Stadyumu ve Beşiktaş taraftarlarıyla özdeşleşmiş bir seyir mevkiiydi. Coğrafyanın, mimarinin, tutkunun ve ekonominin bir bileşkesi olarak mecburen ortaya çıkmış, sisteme muhalif fakat aynı sisteme entegre olmuş kamusal bir mekan ve ortak bir ritüeldi. Adından da anlaşıldığı gibi, “beleş” fakat türlü anılar ve tecrübelerle dolu bir yerdi.
-
Vişnezade / Şenlikdede
-
Duhuliye, eskiden stadyum tribünlerinin en altında, hatta bazıları ortalama 1 metre derinliğiyle zeminin dahi altına inen seyirci alanlarıydı. Sözlük anlamı “giriş ücreti” olan duhuliye, stadyumda en ucuz bedelle ve görece konforsuz biçimde maçların izlenebildiği alan olduğu için bu isimle anılageldi.