Halk arasında Teksas ismiyle anılan tribün, İnönü Stadyumu’nun henüz ilk yıllarında şeref tribünün Gümüşsuyu’na bakan tarafındaki boşluktu. Kimilerince “duhuliye” ismiyle anılan, kimilerinin ise sahayı çevreleyen Duhuliye tribünüyle karıştırdığı Teksas tribünü, aslında henüz inşaatı tamamlanamayan stadyumun açıkta kalan bir bölümüydü.
İtalyan mimar Paolo Vietti Violi’nin projelendirdiği stadyum, Maçka yönündeki Dolmabahçe Gazhanesi’nin yıkılamaması nedeniyle at nalı şekilde tasarlanır. Buna göre, kapalı ve numaralı tribünleri sahanın iki yanında uzanacak, deniz tarafında bir açık tribün yer alacaktır, karşı kalenin arkasında ise bir istinat duvarı yükselecektir. Ne var ki, şeref tribünün kuzeyinde yer alması gereken numaralı bölümün devamı, stadyumun açıldığı 23 Kasım 1947 gününe yetiştirilemez ve sadece ilk beş basamağı inşa edilen bu alan, bir süre daha seyircilerin maçları ucuza seyrettikleri bir alan olarak kalır.
Dönemin kovboy filmleri ve çizgi romanlarından esinlenilerek Teksas ismiyle anılmaya başlanan bu alan, numaralı tribün inşaatının tamamlanmasıyla tarihe karışır. Stadyuma giremeyen veya bilet alacak gücü olmayan futbol tutkunları, yüzyılın sonuna kadar artık ya Duhuliye denen bölümü ya da numaralı tribünün ardındaki yol kenarını, yani Beleştepe’yi tercih edecektir.
Ersin Arısoy, “İnönü Stadyumu’nun Öyküsü”, Mimarist, s. 22 (2006): 39-50.