+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

1938-1949 arasında kentin valisi ve belediye başkanı olan Dr. Lütfi Kırdar’ın yönetiminde, Fransız mimar ve şehir plancısı Prof. Henri Prost’un hazırladığı planlar dahilinde Cumhuriyet İstanbul’un ilk kapsamlı kentsel planlama uygulamaları hayata geçirildi. Bu büyük çalışmanın Beşiktaş ilçesini ve halkını yakından ilgilendiren kısımlarından biri, Dolmabahçe-Maçka-Taksim üçgeninde ortaya çıkarılacak çok amaçlı kültür, sanat, spor ve rekreasyon alanıydı. Bu nedenle Dolmabahçe’ye bir stadyum, Maçka’ya da kapalı bir spor salonu inşa edildi. Prost’un, spor ve kültür sahaları arasında kurmaya çalıştığı mekânsal yakınlıktan, özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda pek çok sporsever ziyadesiyle yararlandı.

Hem futbola hem de basketbola meraklı sporseverler için, o yıllarda aynı gün içinde birden fazla müsabakayı yerinde seyretmek mümkündü. Henüz stadyumlarda aydınlatmanın olmadığı, olsa bile maçların genellikle gündüz saatlerinde yapıldığı bu dönemde, Dolmabahçe’deki bir maçı izlemeye giden sporseverler, eğer stadyuma erken girebilirlerse, tuttukları takımın maçı başlamadan önce, o gün karşılaşacak başka iki takımın maçını da seyredebiliyorlardı. Örneğin bir cumartesi günü saat 14.00’te başlayacak Beşiktaş JK ile Bolu SK arasındaki futbol maçından önce, saat 12.00’de başlayan Feriköy SK-Beykoz SK maçını da seyretmek mümkündü. Bu, saatlere yayılan spor şöleninin sadece Dolmabahçe’deki ayağıydı. Bir de buradaki maçlar bittikten sonra, stadyumdan çıkıp topluca Kadırgalar Caddesi üzerinden Maçka’ya, Spor Sergi Sarayı’ndaki basketbol maçlarına yetişmek vardı.

Bu spor, seyir, eğlence anlayışı ve ona bağlı olarak birbirine yakın sahalar arasında gelişen gelenekler yalnızca Beşiktaşlı taraftarlara özgü değildi. Her ne kadar İnönü Stadyumu ve Spor Sergi Sarayı Beşiktaş muhitine yakın konumlanmış olsa da, ikisi de tüm kulüplerin kullanımına açık, adeta herkesin ortak spor sahasıydı. Yıllar boyu futbol, basketbol ve voleybol maçları, kulüp ayrımı yapılmadan bu mekanlarda gerçekleşti ve sahada kimin maçı varsa, tribünleri onun taraftarları doldurdu. Dolayısıyla, örneğin Fenerbahçe SK veya Galatasaray SK’nın aynı gün içinde önce Dolmabahçe’de futbol, ardından Maçka’da basketbol maçı varsa, ilk maçın ardından Kadırgalar Caddesi’nden yukarıya doğru onların taraftarları tırmanırdı.

O yıllara ait paylaşılan bazı anılara göre, tribün liderleri ve amigolar, taraftarın her iki maçı da seyredebilmesi için kulüp yönetimlerinden Dolmabahçe’deki maç ile Spor Sergi Sarayı’ndaki maçın başlama saatlerini, ilgili federasyonlarla görüşüp ayarlatmalarını rica ederlerdi. Eğer bu talepler olumlu karşılanırsa, haftasonları Dolmabahçe ile Maçka arasınd adeta bir spor cümbüşü olur, öğle saatlerinde başlayan seyir keyfi ve coşku, aynı günün akşamına kadar devam ederdi.

 

Alen Markaryan’la 20 Nisan 2021 tarihinde Gayrettepe’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Oğuz Tongsir’le 14 Temmuz 2021 tarihinde Levent’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Uşun Tükel’le 22 Ekim 2021 tarihinde Beyazıt’ta yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Şeref Yılmaz’la 13 Ocak 2022 tarihinde Şişli’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler