+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Cumhuriyet İstanbul’unun görkemli spor, etkinlik ve tören alanı olan İnönü Stadyumu, 1947 yılında kapılarını açtı. Mahalli düzeyde tertip edilen veya eğitim kurumlarının takımları arasındaki bazı maçlar Şeref Stadı, Fenerbahçe Stadı, Vefa Stadı gibi sahalarda yapılsa da, Ali Sami Yen Stadı’nın açılacağı 1964’e kadar kentteki neredeyse tüm önemli futbol maçları Dolmabahçe’deki bu stadyumda oynandı.

Hizmete girdiği tarihten itibaren birçok isme sahip oldu stadyum. İlk ismi İnönü, 1952’den 1974’e kadar Mithapaşa, daha sonra yeniden İnönü olarak anıldı. Bununla birlikte, hiçbir zaman resmiyet kazanmasa da, halk arasında sıkça kullanılan adı ise Dolmabahçe’ydi. Maçlar Dolmabahçe’de yapılır, maç seyretmek için Dolmabahçe’ye gidilirdi. Stadyum böylesi resmi ve gayri resmi isimler alırken, halkın kullanım biçimlerine göre çevresindeki bazı bölgelere yakıştırdığı başka isimler de vardı. Para ödemeden sahanın bir kısmının görülebildiği “Beleştepe” veya 1963’e kadar tribün inşa edilemeyen “Gazhane tarafı” gibi. Stadyum ve onunla birlikte ortaya çıkan kültürel pratikler vesilesiyle icat edilmiş bir tarif daha vardı: “Hastane Durağı.”

Bu durak, çoğunlukla Eminönü, Sirkeci, Topkapı, Zeytinburnu tarafından Beşiktaş’a doğru gelen otobüs, minibüs ve dolmuşların Dolmabahçe Saat Kulesi önünde yolcu indirip bindirdikleri yerdi. Yalnızca Beşiktaş JK değil, diğer İstanbul ve hatta Anadolu kulüplerinin futbol takımları Dolmabahçe’de sahaya çıkacakları günler, “İstanbul” tarafından toplu taşıma araçlarıyla stadyuma gelen taraftarlar bu durakta inerlerdi. Belleklerde kalan anılara göre, şoförler bu durağa yaklaşırken “Hastanede inecekler hazırlansın” diye seslenir ve araç durduğunda heyecanlı sporseverler ardı ardına minibüsü veya dolmuşu terk ederlerdi.

Tahmin edileceği gibi durağa yakıştırılan bu isim, futbol meraklılarına halk ağzında “futbol hastası” denmesinden geliyordu. Hangi takımı tuttukları önemli olmayan, bilhassa futbolun ülkede profesyonel statüye geçişi ve Spor Toto adlı bahis oyununun yürürlüğe girmesiyle, 60’lı yıllarda bu sporun popülerliği de, ona karşı beslenen duygular da önemli bir kimlik değişimi yaşadı. Kimileri, henüz tramvayların işlemeye devam ettiği 1958 öncesinde de “Hastane Durağı” tabirinin vatmanlarca kullanıldığını dile getirse de, “futbol hastaları” özellikle 60’lı ve 70’li yıllarda bu durakta inip “tedavi olmak” için koşar adım stadyuma gitmeye devam ettiler.

Aziz Nesin, Sporcu Milletiz Vesselam (İstanbul: Nesin Yayınevi, 2012), 20-22.
Erdal Batmaz, “Nereye Kadar?”, Cumhuriyet, 14.08.2010.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler