+90 (212) 347 24 25

KOŞANLAR, ATANLAR, ATLAYANLAR
Benim de anlatacaklarım var!

Beşiktaş JK’nın kuruluş dallarından biri olan, kulüp tarihinde pek çok milli sporcu yetiştirilen ve önemli başarılar elde edilen atletizm, ilk yıllarda Serencebey, Ihlamur ve Akaretler’de bireysel idmanlardan ibaret bir meşgale durumundaydı. Ne var ki, 1910’larda İstanbul’daki yarışmalarda sahne almaya başlayan Beşiktaşlı atletler, kulübün bu alanda ne kadar önemli bir eğitim yuvası olduğunu kanıtlayan performanslar ortaya koydular.

Beşiktaşlı atletlerin, kulübün salon ve sahalarından çıkıp başka formalar altındaki rakipleriyle bilinen ilk yarışmaları 1911-1914 aralığına tarihleniyordu. Donanma Cemiyeti, Hilal-i Ahmet Cemiyeti, Union Club gibi kurumların Kadıköy’deki Union Club Sahası’nda düzenledikleri etkinliklerde boks, güreş, eskrim gibi dalların yanında, kısa ve uzun mesafeli koşularda, serbest ve sırıkla atlamada, bayrak yarışlarında ve jimnastikte Beşiktaşlı sporcular sahaya çıkmış, birçok madalya kazanmışlardı. Örneğin 1914’teki idman bayramında Beşiktaşlı Kazım Bey 100 metre sürat koşusunda birinci, 400 metre koşusunda ikinci olmuş; 100 metre engelli koşuyu ise yine Beşiktaş JK’dan Mehmed Bey kazanmıştı. Aynı zamanda boks, yüzme, halter, futbol gibi başka spor dallarıyla da uğraşan Beşiktaşlı atletlerin bu başarıları, kulübün 1914 ve 1915’te Akaretler’de kendi idman bayramlarını düzenlemesinin önünü açtı. Mavzerle nişan almadan alafranga güreşe, eskrimden boksa kadar hayli çeşitli müsabakalar içeren bu etkinliklerde, atletizm alanından ise farklı mesafelerde koşular, yüksek atlama, disk ve mızrak atma gibi yarışmalar düzenlendi. Bu idman bayramlarına kulübün sporcularının yanında Türk İdman Ocağı, Mekteb-i Tıbbiye, İstanbul Sultanisi, Beşiktaş Askeri Rüştiyesi ve Kabataş Sultanisi gibi eğitim kurumlarının öğrencileri de katılıyordu.

Beşiktaşlı atletler, 1910’ların ikinci yarısı itibariyle İstanbul’un türlü atletizm yarışmalarında isimlerini artık çok daha fazla duyurmaya başladılar. On Yıllık Savaş döneminde kentin farklı noktalarında düzenlenen koşularda, sırıkla atlamalarda, disk ve gülle atma müsabakalarında Beşiktaşlılar pek çok altın madalya kazandılar. İsimleri 1920’lerde de sıkça duyulacak Ahmed İzzet Bey gibi gülleciler, Sunusi Bey ve Ali Rıza (Sözeralp) Beyler gibi koşucular, Sudi Bey gibi ciritçiler ve daha onca başarılı atlet, bu yıllarda kulüp çatısı altında yetişti. Savaş koşullarında gençlerin bedensel gelişimine verilen önem, azımsanmayacak bir mevcuda sahip eğitim kurumlarının yakınlığı, sokak ve kır koşularının kentte ilgi görülen bir geleneğe dönüşümü, Beşiktaş JK’da atletizmin gelişimini destekleyen unsurlar arasındaydı.

Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı (TİCİ) ve Türkiye Atletizm Federasyonu’nun (TAF) kuruluşu, 1922 itibariyle atletizm yarışmalarının daha periyodik bir düzene oturmasını, derecelerin kayıt altına alınmasını ve resmiyet kazanmasını sağladı. Beşiktaşlı atletlerin bu tarihten önceki başarıları, 1922 sonrasında da devam etti. 1928’e kadar uzun mesafeli koşularda hem bireysel hem de takım halinde birinciliği kimseye bırakmayan siyah beyazlılar, bu dönemde yüksek atlamada da rekorlara imza attılar. 1929 itibariyle ise İstanbul Atletizm Şampiyonası’nda boy göstermeye başladılar ve ardı ardına üç defa İstanbul Şampiyonu oldular.

1933 sonrasında Beşiktaşlı atletler İstanbul Atletizm Şampiyonası’nda Galatasaray SK ile Fenerbahçe SK arasında gelişen rekabetin gerisinde kalırken, II. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar belli aralıklarla düzenlenen şampiyonalarda özellikle kros yarışları, kır koşuları, gülle ve disk atma dallarında söz sahibi oldular. Savaş sonrasında İstanbul atletizmindeki önemli bir gelişme ise, 1947’de hizmete açılan İnönü Stadyumu’nun olimpik bir piste sahip olmasıydı. Bu tarihe kadar Taksim Stadı’nda, Union Club Stadı’nda, Robert Kolej Sahası’nda düzenlenen şampiyonalar artık Dolmabahçe’ye taşınacak, bundan böyle atletizmin kalbi Beşiktaş’ta atacaktı.

1947, aynı zamanda bir duraklama dönemine giren Beşiktaş JK Atletizm Şubesi’nin de yeniden toparlanmaya başladığı yıl oldu. Kabataş Erkek Lisesi’nden öğrencilerin de takviyesiyle, siyah beyazlılar 50’li yıllar itibariyle atletizmde yeniden başarılar kazanmaya ve milli sporcular yetiştirmeye devam ettiler. Yüzyılın ikinci yarısı boyunca kulübün bu şubesi faaliyetlerine aralıksız devam etse de, diğer spor dalları gibi atletizm de zaman içinde futbolun gölgesinde kaldı.

Mehmet Yüce, İstanbul Spor Kulüpleri Tarihi, c. 2 (İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2021), 337-353.
Vâlâ Somalı, Türk Sporunda Bir Asır (1903-1996) Beşiktaş Spor Tarihi (İstanbul: 1996), 465-485.