+90 (212) 347 24 25

SERVİSLER, DUBLAJLAR, SMAÇLAR
Benim de anlatacaklarım var!

Türkiye’de voleybol takımı kuran ilk kulüplerden biri Beşiktaş JK’ydı. Bu çatı altında voleybol faaliyetleri 1923 yılında başladı. Kuruluşundan 1960’ların başına kadar geçen süre boyunca yalnızca erkek voleyboluna yer verilen şubenin oyuncuları, çoğunlukla Kabataş Sultanisi (daha sonra Erkek Lisesi) ve Yüksek Deniz Ticaret Mektebi’nin son sınıf öğrencileriydi. Bir eğitim yuvasıyla işbirliği kurup öğrencilerinden takım oluşturmak, o yıllarda yalnızca Beşiktaş JK’ya özgü olmayan bir durumdu. Özellikle 1950’lere kadar voleybol, basketbol, futbol gibi dallarda kulüpleri temsilen sahaya çıkan genç sporcular, aynı zamanda bu kulüplerle aynı ilçede ya da yakın bir ilişki içinde bulunan eğitim kurumlarının öğrencileriydi. Kabataş ve Yüksek Deniz Ticaret Liseleri yıllarca Beşiktaş JK için adeta birer sporcu kaynağı gibi hizmet verirken, örneğin Mühendislik Mektebi öğrencileri Fenerbahçe SK, Galatasaray Lisesi öğrencileri ise Galatasaray SK formalarıyla sahalarda ter döktüler.

Türkiye’de voleybol şampiyonalarının bölgesel düzeyde organize edildiği 1924-1948 aralığının ilk yılları, Beşiktaş JK adına parlak bir dönem oldu. “Mektepler Arası Müsabakalarda” söz sahibi olan Kabataş Sultanisi öğrencileri, 1924-1925’te ilk kez düzenlenen İstanbul Voleybol Ligi’nde Beşiktaş JK formasıyla oynayarak siyah beyazlılara ülke tarihinin ilk voleybol şampiyonluğunu kazandırdılar. Bu başlangıcı, 1926’da ve 1927’de gelen şampiyonluklar takip etti. 1928 itibariyle Mühendis Mektebi (daha sonra İstanbul Teknik Üniversitesi) öğrencileri Fenerbahçe SK adına lige katılmaya başladı ve 30’lu yılların ortasına kadar bu defa sarı lacivertliler İstanbul Ligi’nde seri şampiyonluklar elde etti. Kabataş, Vefa, Galatasaray, Darüşşafaka Liselerini bitiren gençlerin çoğunlukla Mühendis Mektebi’ne devam etmelerinin, Fenerbahçe’nin bu başarısında önemli payı vardı. Beşiktaşlı voleybolcular 1928-1933 arasında beş defa İstanbul Ligi finali oynasa da, bunların hiçbirinde galip gelmedi ve ardı ardına lig ikincilikleri yaşadılar.

Henüz Spor ve Sergi Sarayı’nın inşa edilmediği bu dönemde, okullar ve kulüpler arasındaki maçlar çoğunlukla liselerin spor salonlarında yapılıyordu. Ayasofya’daki ve Beyoğlu’ndaki Genç Hıristiyanlar Cemiyeti (YMCA) Salonları, Bebek’teki Robert Kolej Salonu ve Beyoğlu’ndaki Galatasaray Lisesi’nin salonu, maçlara en fazla ev sahipliği yapan yerlerdi. Beşiktaşlı voleybolcular, zaman zaman Kabataş Erkek Lisesi ile Yüksek Deniz Ticaret Lisesi’nin içinde idman yapsalar da, maçlarını çoğunlukla burada sayılan salonlarda yaptılar. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nün aldığı kararla 1939’da öğrencilerin aynı zamanda spor kulüplerinin formalarını giymelerinin yasaklanışı, Beşiktaş JK voleybol faaliyetlerinde önemli bir sorun yarattı. Her ne kadar 1925-1933 aralığı şampiyonluklar ve ikinciliklerle geçse de, artık kulüp içinde futbola ağırlık verilmesini savunan yöneticiler artmış, dahası II. Dünya Savaşı başlamıştı. 1940 itibariyle şube yeniden toparlanmaya çalışsa da, yüzyılın ortasına kadar İstanbul Voleybol Ligi’nde şampiyonluklar Beyoğlu SK, Galatasaray SK ve Vefa SK arasında paylaşıldı ve Beşiktaş JK zirveden uzak kaldı.

1950’lerin başında Yüksek Deniz Ticaret Lisesi öğrencilerinin yeniden Beşiktaş JK adına kazandıkları kısa süreli başarılar, kulübün voleybol şubesini bir istikrara kavuşturmaya yetmedi. Sporcu ve gazeteci Taylan Uygur ile kardeşi Tülin Uygur’un girişimleriyle 1960’ların başında yeniden örgütleninceye kadar, mali kaynak ve tesis yetersizliği nedeniyle bu dalda hiçbir faaliyet gerçekleşmedi. Voleybol şubesinin nihayet yeniden tesisi, Beşiktaş JK tarihinde kısa ömürlü yeni bir başarı döneminin kapısını araladı. 1961 itibariyle erkek voleybol takımı en alt seviye olan 3. Küme’de mücadele etmeye başladı ve 3 yıl içinde İstanbul Voleybol Ligi’ne terfi etmeyi başardı. Ne var ki, bu tarihten itibaren bu şube erkekler kategorisinde bir daha istikrar yakalayamadı ve ne İstanbul 1. Ligi’nde ne de 1970’te uygulamaya konan Türkiye Deplasmanlı Voleybol Ligi’nde kayda değer bir başarı elde edebildi.

1961’deki atılım sürecinin en parlak başarısı ise kadın voleybolculardan geldi. Tülin Uygur’un girişimleriyle oluşturulan takım İstanbul Kadınlar Voleybol Ligi’ne 1961-1962 sezonunda dahil oldu. Bu takım, yıllarca Atatürk Kız Lisesi’nde okuyan öğrencilerin katılımıyla ayakta kaldı ve başarılara ulaştı. İlk üç yılında zirveden uzak kalan genç sporcular, erkek meslektaşları alt kümelerde mücadele ederken kulübün voleybol kültürünü yaşatmayı başardı ve 1964-1965 sezonunda İstanbul ikincisi olarak Türkiye Voleybol Şampiyonası’na katılmaya hak kazandılar. Manisa’da düzenlenen finallerde rakiplerini alt eden Beşiktaş JK Kadın Voleybol Takımı, tarihindeki ilk şampiyonluğu elde etti. Ertesi yıl Türkiye Voleybol Federasyonu Kupası’nı da kazanan, 1960’ların sonuna kadar İstanbul Kadınlar Voleybol Ligi’nde üst sıralara oynayan takım, daha sonra gerilemeye başladı ve 70’li yılların ortasında lağvedildi. Beşiktaş JK Kadın Voleybol Takımı 1986’da yeniden kurulup 90’lı yıllarda yine ligin zirvesine göz dikse de, bir daha şampiyonluk elde edemedi.

Mehmet Yüce, İstanbul Spor Kulüpleri Tarihi, c. 2 (İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2021), 395-398.
Vâlâ Somalı, Türk Sporunda Bir Asır (1903-1996) Beşiktaş Spor Tarihi (İstanbul: 1996), 566-569.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler