+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Cengiz Öncül, Beşiktaş tribünleri ve siyah beyazlı taraftarlarla özdeşleşmiş “üçlü” tezahüratının mucidiydi. 70’li yıllarda İnönü Stadyumu’nda (1974’e kadar Mithat Paşa Stadı) kapalı tribünün amigoluğunu yapan Öncül, 1944’te dünyaya geldi. Yirmili yaşlarında genç bir taraftarken, hem stadyumun hem de Spor Sergi Sarayı’nın tribünlerine çıktı. Hem de yüzü taraftarlara, sırtı sahaya dönük bir şekilde. Onun işi, tribündekilerle sahadakiler arasında güçlü bir köprü kurmaktı. Zaten taraftarların ona yakıştırdığı isim de “Tatava Cengiz” idi.

Beşiktaşlı taraftarların önce kısa bir süre susup, ardından hep birlikte el çırparak “Beşiktaş” diye haykırmaları ve bunu takip eden coşkulu eğlenceleri, Öncül’ün 1970’te Meksika’da düzenlenen FİFA Dünya Kupası finallerinde, oradaki taraftarlardan görüp ürettiği bir tezahürat ve gösteri biçimiydi. Tatava Cengiz, bu tezahüratı nasıl siyah beyazlılara uyarladığını ve eşi Ayla Öncül’ün kendisine desteğini şöyle anlatıyor:

“Dünya Kupası maçlarını seyrederken tribündekilerin el çırpmalarını duydum ve gördüm. Meksika’daki taraftarların el çırpmalarından esinlenerek alkışlarla başlayıp “BE-ŞİK-TAŞ” diye biten bu üç tezahüratı kafamda oluşturdum. (…) Karı koca evde akşam yemeğinden sonra üçlüyü çalışıyorduk, eşimi kanepeye oturtup üçlünün antrenmanını yapıyordum ve gerçekten bu üçlünün tutacağına inanıyordum. Bana bir inanç geldi. Kendi kendime ‘Cengiz sen bunu korner bayrağından kapalı orta santraya kadar, kapalının üstüne öğretebilirsen alt kattakiler hemen adapte olur. Yeni açıktaki Amigo Pehlivan da hemen devreye girer, üçlü ta Taksim’den duyulur ve gökgürültüsünü andıran bir tezahürat olur’ dedim. Ve hakikaten üçlüyü herkes sevdi, herkes beğendi.”

Tatava Cengiz, 80’li yıllara gelindiğinde, tribünlerin tepesinde üstlendiği görevini artık ardından gelen genç amigolara devretti. Ancak Beşiktaş’tan hiçbir zaman uzaklaşmadı. Zaten bir yandan da kulübün Divan Kurulu üyesiydi. Emeklilik yıllarını, 1970’lerin başında Nisbetiye Caddesi üzerinde açtığı Etiler’in sembol büfelerinden Öncül Büfe’de geçirdi ve anılarda aktarıldığı kadarıyla, Etiler çevresinde yetişen pek çok çocuğun Beşiktaş taraftarı olmasında rol oynadı.

Yarım asrı deviren Öncül Büfe, 2021’de hâlâ aynı yerde Öncül ailesi tarafından işletiliyor. Tıpkı üçlü tezahüratının yarım asırdır aynı coşkuyla yaşatılmaya devam ettiği gibi. Beşiktaş tribünlerinin Tatava Cengiz’i ise, Haziran 2017 hayata gözlerini yumdu. Cenazesi Levent Camii’nden kaldırılırken, bir zamanlar aynı tribünlerde benzer coşkuları yaşayan Beşiktaşlı dostları, onu mucidi olduğu “üçlü” tezahüratı ile son yolculuğuna uğurladı.

Barış Uzel, “İşte ‘Üçlü’nün Mucidi!”, Beşiktaş Dergisi, s. 180 (2016): 54-59.
“‘Üçlü’ tezahüratının Öncül’ü vefat etti”, T24, 21.06.2017.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler