+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

1947 itibariyle Dolmabahçe’de tribünleri doldurup maç seyretmeye alışmış sporseverler, Mart 1962 sonrasında yepyeni bir tecrübe kazandılar: güneş battıktan sonra maç keyfi.

28 Mart 1962 akşamı, Mithatpaşa Stadyumu’nun dört köşesine inşa edilen aydınlatma kulelerinden sahaya ilk kez ışık verildi ve önce Vefa SK ile Yeşildirek SK, ardından da Fenerbahçe SK ile Kasımpaşa SK futbolcuları bu ışıklar altında Dolmabahçe’deki ilk gece maçlarına çıktılar. Aslında İstanbul’daki ilk gece maçı, 1938 yılında Taksim Stadı’nda yapılmıştı fakat iptidai koşullar altında kurulan aydınlatma, değil seyircilerin sahadaki futbolcuları rahatça seçebilmeleri, futbolcuların dahi birbirilerini ve topu görmeleri için yeterli değildi. Zaten bu uygulamanın gerisi gelmemiş ve 24 yıl boyunca başka bir gece maçı tertip edilmemişti.

29 ve 30 Mart 1962’nin gazetelerine yansıyan haberlere göre, bu gece maçının etkisi büyük olmuştu. Maçtan önce seyyar satıcılar ve küçük çaplı kumar oynatan girişimciler stadyum çevresinde yerlerini almış, gün batımı yaklaşırken yanlarında getirdikleri mumları ve gaz lambalarını yakmaya başlamışlardı. Dolmabahçe açıklarına demirleyen gemiler tüm fenerlerini yakmış; Maçka, Gümüşsuyu ve Vişnezade’deki yamaçlar ise, stadyumun aydınlanmasını merak içinde bekleyenlerle dolmuştu. Nihayet saat 18.24’te stadyumun ışıkları yandı.

Sahanın dört bir yanının rahatlıkla görülebildiği, tribünlerin bile ışıl ışıl olduğu bu gece, Dolmabahçe’de yeni bir dönemin kapısını araladı. Bundan böyle bazı özel ve resmi maçlar akşam saatlerinde yapılacak, taraftarlar ise zaman planlamasından kent içi ulaşıma, giysilerinden yeme içme alışkanlıklarına kadar bir dizi yeni tecrübe edineceklerdi.

“Dolmabahçe Stadı nihayet haziranda ışığa kavuşuyor”, Cumhuriyet, 06.04.1960.
Sedat Taylan, “24 yıl önce Taksim stadında kirece batırılmış topla oynanan gece maçı”, Cumhuriyet, 29.03.1962.
“F. Bahçe: 3 - K. Paşa: 2”, Cumhuriyet, 29.03.1962.
“Gece maçları başladı”, Cumhuriyet, 30.03.1962.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler