Takımın maçını stadyumda seyretmek isteyen fakat herhangi bir nedenle bilet bulamayan taraftarların, İnönü Stadyumu’na “kayıtdışı” giriş için zaman zaman kullandıkları kapılardan biri, “Ambulans Girişi” veya “İtfaiye Girişi” isimleriyle anılan iki açık tribünden birinin altındaki araç girişleriydi.

Farklı dönemlerde stadyumun mimari yapısındaki bazı düzenlemelere göre yer değiştiren bu araç girişleri, başlangıçtan günümüze ya deniz tarafındaki Eski Açık Tribün’ün ya da Gazhane tarafındaki Yeni Açık Tribün’ün ortasında yer almıştı. Bunun nedeni, olağanüstü hallerde bu araçların kolayca Dolmabahçe Caddesi’ne ya da Kadırgalar Caddesi’ne erişebilmeleri ve gerekli durumda takviye araçların da bu yollardan gelip stada girebilmeleriydi.

Doğal olarak yalnızca yetkilendirilmiş doktorların, itfaiye erlerinin ve bu araçların şoförlerinin girip çıkabildiği bu giriş kapıları, özellikle büyük maçlardan önce biletsiz taraftarların öbekleştiği noktalar arasındaydı. Buradaki amaç, bazen bir tribün liderinin yönlendirmesiyle bazen de bizzat dil döküp ricada bulunarak, kapıların yetkililerini “ikna etmek” ve içeri girebilmekti. Hele bir de maçın başlamasına kısa bir süre kalmışsa, bu kapılardaki ikna çalışmaları hayli zorlayıcı olabiliyordu.

Yıllarca nice taraftarın doktor, hemşire, itfaiye eri ya da şoför olarak önce tartan piste, oradan da tribünlere girmeyi başardığı bu ambulans ve itfaiye kapıları, tamamen kayıtdışı bir eylem olmakla birlikte, İnönü Stadyumu’nun 2013’e kadarki geçmişine ait önemli noktalardan biri olarak burada anılmayı hak eder.

Alen Markaryan’la 20 Nisan 2021 tarihinde Gayrettepe’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.