Cumhuriyet İstanbul’unun ilk ve en uzun süreli planlama uygulaması, 1938-1949 arasında İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar’ın yönetiminde, Fransız Mimar ve Şehir Plancısı Prof. Henri Prost’un hazırladığı planlara uygun yapılan çalışmalar oldu.
Her şey 1933 yılında İstanbul Belediyesi’nin, kenti tıpkı Ankara gibi baştan inşa etmek ve ona modern bir kimlik kazandırmak amacıyla açtığı kentsel düzenleme yarışmasıyla başladı. Bu amaç doğrultusunda dönemin dört ünlü kent plancısı davet edildi ve İstanbul’a dair yapılabilecekler hakkında raporlar istendi. 1934’te Herman Elgötz’ün, 1935’te ise Martin Wagner’in hazırladıkları planlar değerlendirildi fakat bu iki Alman plancının da tecrübeleri ve önerilerinden yeterince yarar sağlanamadı. Bunun üzerine, 1936’da Fransa Şehircilik Enstitüsü üyelerinden Prof. Henri Prost, bazı kaynaklara göre bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından ülkeye davet edildi. Pros 1933’teki yarışmaya ise işlerinin yoğunluğu nedeniyle katılamamıştı fakat ülkeyi ve kenti yakından tanıyan bir plancıydı.
Prost’un 1937’de tamamladığı nazım plan, dönemin valisi ve belediye başkanı Muhiddin Üstündağ’ın görevden ayrılıp, yerine Dr. Lütfi Kırdar’ın atanmasıyla 1938 sonunda uygulamaya kondu. Plan, kentin merkez ilçelerinde önemli dönüşümler içeriyordu. Bunların Beşiktaş ve çevresinde hayat bulacak uygulamaları arasında ise, Boğaziçi’nin yeni yollarla Taksim Meydanı’na bağlanması, Maçka-Beşiktaş arasındaki vadinin ve bağlantı yollarının hazırlanması, Barbaros Meydanı’nın düzenlenmesi, Çırağan Sarayı’nın otele dönüştürülmesi ve Dolmabahçe’ye bir stadyum inşa edilmesi vardı. Meydan düzenlemeleri kapsamında, iskele çevresindeki binaların yıkımına başlandı ve eskiden Deve Meydanı ismiyle anılan Gümrük bölgesi adım adım tüm yapılardan arındırıldı. Önce Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi’nin çevresi açıldı, ardından bu meydana 1944’te ünlü denizcinin heykeli dikildi. Alanda yapılan istimlak ve yıkım faaliyetleri sırasında Hasanpaşa Karakolu, Yedi-Sekiz Hasan Paşa Türbesi ve İskele Mescidi yıkıldı.
Kente yeni parklar ve rekreasyon alanları kazandırabilmek amacıyla, Abbasağa Mezarlığı kaldırılarak bir parka dönüştürüldü ve park Eylül 1940’ta hizmete girdi. Yıldız Parkı içinde yapılan düzenlemelerin ilk aşaması 1943 yazında tamamlandı ve içindeki kasırlarla birlikte “Yıldız Bahçesi” adıyla İstanbullulara yeniden kazandırıldı. Maçka’daki bostanlık alanlar ile Maçka Mezarlığı’nın ise bir kısmı istimlak edildi ve Dolmabahçe’yi Taksim’e bağlayan yolların yapımı sürecinde “2 No.lu Park” olarak 1946’da kullanıma açıldı. Maçka Parkı’nın Vişnezade’ye bakan cephesinde “Taşlık” ismiyle anılan yamaçta da düzenlemeler yapıldı ve 1948’de, burada Taşlık Kahvesi adlı bir seyir terası açıldı. Taşlık’ın hemen güneyindeki yeşil alan Vişnezade Parkı olarak düzenlenirken, Taksim’e bakan karşı tarafında ise 40’lı yılların sonunda bir Açıkhava Tiyatrosu ve Spor Sergi Sarayı inşa edildi.
Prost’un Dolmabahçe’ye planladığı stadyum içinse, 1938’de sarayın karşısındaki has ahırların bulunduğu alan uygun görüldü. Bu çerçevede, 1939’da İtalya’dan ülkeye davet edilen Paolo Vietti Violi ile Fazıl Aysu ve Şinasi Şahingiray’ın birlikte hazırladıkları stadyum planının uygulamasına geçildi. 19 Mayıs 1939’da stadyumun temeli atılsa da, II. Dünya Savaşı inşa çalışmalarının ertelenmesine neden oldu. Bunun üzerine, 19 Mayıs 1943’te yeniden bir temel atma töreni yapıldı ve has ahırlar tümüyle kaldırıldı. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ismi verilen stadyum 27 Kasım 1947 günü açıldı.
Dönemin basınında zaman zaman ağır eleştiriler alan Henri Prost’un İstanbul için tasarladığı planın birçok uygulaması hayat geçti. Beşiktaş ve çevresindeki tasarıların da büyük bir bölümü bunlar arasındaydı. Geniş bağlantı yollarının açılması ve park, bahçe, stadyum gibi yeni kamusal alanların kente kazandırılmasının yanında, önemli su ve kanalizasyon hatları da inşa edildi. Kuruçeşme’deki kömür depolarının kaldırılması ve Çırağan Sarayı’nın bir otele dönüştürülmesi gibi bazı öneriler ise gerçekleşmedi. Yaptığı çalışmalarla kente yepyeni bir çehre kazandıran Prof. Prost, 1950 sonunda kontratı sona erince ülkeden ayrıldı. Dr. Lütfi Kırdar ise, dönemin valisi ve belediye başkanı olarak zaman zaman çeşitli eleştirilere maruz kalsa da, bu kentsel planlama sürecini başarıyla yönettikten sonra Ekim 1949’da görevini Prof. Fahrettin Kerim Gökay’a devretti.
Nedime Tuğba Yusufoğlu ve Nuran Kara Pilehvarian, “Beşiktaş Tayyare Fabrikası (1936-1943)”, Megaron, c. 12, s. 2 (2017): 249-262.
Seda Bayındır Uluskan, “Atatürk Döneminde İstanbul’un İmarı ve Henri Prost Planının Basındaki Yansımaları (1936-1939)”, Erdem Atatürk Kültür Merkezi Dergisi, s. 48 (2007): 109-155.
Süleyman Faruk Göncüoğlu, Beşiktaş Meydanı ve Çevresinin Değişim Hikayesi (İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ Yayınları, 2019), 35.
Ahmet Murat’la 16 Ocak 2018 tarihinde Vişnezade’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Afife Batur’la 25 Ocak 2018 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Zafer Arapkirli’yle 9 Şubat 2018 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.