Levent Kasrı 18. yüzyıl sonunda hünkar kasrı olarak inşa edilse de, daha ziyade Levent Çiftliği’nde kurulan Nizam-ı Cedid kışlasının bir parçası olarak hizmet verdi. Mühendishane, eğitim binaları, hastane ve lojmanlarla beraber büyük bir alana yayılmış kışla kompleksini oluşturan yapılardan biriydi ve 1808 çıkan isyan sırasında yakılıp yıkılan kışladan günümüze ulaşan tek yapıydı.
Erken Cumhuriyet döneminde kentin kuzeyinde bir başına bakımsız halde kalan kasır ve çevresindeki irili ufaklı diğer yapılar, İstanbul’un 1946 hava fotoğraflarında görülebildiği kadarıyla yıkık halde bekliyorlardı. 50’li yıllar itibariyle bölgede yerleşimin artmasıyla birlikte, arkasında karanfil seraları uzanan bu metruk yapının adı halk arasında “Perili Köşk’e” dönüştü. Kimi zaman çocukların oyun alanı kimi zamansa hırsızlar için bir barınak oldu. Ayrıca 50’li ve 60’lı yıllarda bölgede çekilen yerli filmlerde de bir plato gibi kullanıldı.
1990’ların ilk yarısında restore edilen ve yeni ismi “Pembe Köşk” olan bina, 1995 itibariyle Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kullanılmaya başlandı.
“Bir milyonerin 3 dil bilen oğlunun da katıldığı hırsızlık şebekesi yakalandı”, Cumhuriyet, 18.04.1963.
Melih Birik, “Kentsel Mekanın Değişim Sürecinde Transformasyon ve Deformasyon” (Doktora Tezi, TC Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011), 153-155.
Gökhan Keskin’le 21 Ekim 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Erol Kuntsal ve M. Alev Silahtar’la 12 Ocak 2022 tarihinde Konaklar’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.