+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Arnavutköy Panayırı Boğaziçi’nin en eski panayırlarından biriydi. Yılda bir defa düzenlenir, temmuz ayının son pazartesisi başlar, üç gün boyunca devam ederdi. Rivayete göre I. Süleyman zamanından beri düzenlenen panayır, asırlarca devam ettikten sonra İstanbul’un işgal edildiği dönemde sona erdi.

1864-1932 arasında geçen ömrü boyunca İstanbul’a ilişkin pek çok eser kaleme alan gazeteci ve yazar Ahmed Rasim’e göre, kentin diğer mahallelerindeki panayırlara kıyasla daha popüler, aynı zamanda daha “kibarane” olan Arnavutköy Panayırı, tıpkı diğer Boğaziçi panayırları gibi kâr amacı gütmeyen, birlikte yaşanacak neşeye ve eğlenceye odaklı bir şenlikti. Ahmed İhsan [Tokgöz] ise 1895 yılında düzenlenen Boğaziçi panayırlarını Servet-i Fünun gazetesindeki köşesinde şöyle tarif etmişti:

“Boğaziçinde bu haftalardaki meşgalei tenezzüh panayırlar. Arnavudköyü, Kuzguncuk Çengelköyü gibi köylerle Göksu’ya mahsus olan bu panayırlar Temmuz avasıtında başlar, Ağustos gayesinde hitama erer. Her biri daima Pazartesinden başlayarak üç gün sürer. Fakat panayırdan maksat mevzuuna mütabık düşmek üzere ticaret azmiyle yapılmış bir tenezzüh değildir. Panayırlar bulunduğu köy halkı ile civar köylerden gelenlerin sabahlara kadar işret ve zevk ile vakit geçirmelerinden ibaret bir hale gelerek letafeti ve sebebi vasfını tamamen kaybetmiştir.”

Arnavutköy Panayırı döneminde kurulan gazinoların pahalılığından dert yanan Ahmed Rasim, etkinlik zamanlarında mahallenin çok kalabalık olduğunu, dört bir tarafın rengarenk mahyalarla bezendiğini, herkesin keyif ve neşe içinde eğlendiğini, günler boyu davul, zurna, klarnet, flavta, laterna, keman, kemençe, santur, mızıka seslerinin birbirine karıştığını aktarmıştı.

“Arnavudköyü Panayırı”, İstanbul Ansiklopedisi, c. 2 (İstanbul: Reşad Ekrem Koçu ve Mehmed Ali Akbay İstanbul Ansiklopedisi ve Neşriyat Kollektif Şirketi, 1960): 1046-1047.
Salah Birsel, Boğaziçi Şıngır Mıngır, 2. bs. (Ankara: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 1981), 295.
Zehra Hamarat, Ahmed Rasim’in Eserlerinde İstanbul Folkloru (Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010), 414-415.