İsmini, Kuruçeşme’de Kırbaç Sokak ile Alay Emini Sokak’ın kesiştiği köşedeki Aya Dimitrios Rum Ortodoks Kilisesi’nden alan ayazma, kutsal suyunun kuşaktan kuşağa hastalıklara iyi geldiğine inanılan ayazmalardan biri oldu. Yaygın inanışa göre, bu ayazmanın suyu özellikle iki hastalıktan mustarip kişilere iyi geliyordu: konuşamayan veya kekeme olan çocuklar ile sütü gelmeyen annelere.
Yüksek lisans tezinde İstanbul’daki kiliseleri ve ayazmaları halk inanışları açısından inceleyen Demet Kılınç Çimen’in aktardığı bilgilere göre, kaynağına yaklaşık 40 metrelik bir mağaradan yürüyerek ulaşılabilen Aya Dimitrios Ayazması’nı asırlardır ziyaret edenlerin başında bu iki grup geliyordu. Konuşma sıkıntısı çeken çocuklar ayazmaya getiriliyor, mağaranın sonundaki kutsal suda yıkanıyor, ardından burada duvara çakılı olan demir halkaları ısırıyorlardı. Kılınç Çimen, 2010 yılında tamamladığı tezinde bu inanışın ve ritüelin hâlâ devam ettiğini aktarmıştı.
Araştırmada dönemin basınından derlenen başka bilgilere göre, ayazmayı şifa bulmak için ziyaret eden diğer grup da sütü gelmeyen veya çeşitli göğüs hastalıkları yaşayan kadınlardı. Bu grubun Aya Dimitrios Ayazması’nı tercih etmesine neden olan sembol ise, ayazma duvarındaki meme şeklindeki kabartmalardı. Bu kabartmalar kutsal addediliyor ve kilisedeki mutat ibadetin yanında ziyaret edilmeleri gerekiyordu.
Asırlar boyu kuşaktan kuşağa aktarılıp günümüze ulaşan bu inanış ve ritüeller, geçirdikleri tüm dönüşümlere rağmen hâlâ Kuruçeşme’de yaşatılmayı sürdürüyorlar. İstanbul’un en büyük ayazmalarından biri olan Aya Dimitrios Ayazması’nın panayırı her yılı 26 Ekim tarihinde yapılıyor.
“Ayios Demetrios Ayazması”, Dünden Bugüne Beşiktaş, ed. Nuri Akbayar (İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları, 1998): 229.
Demet Kılınç Çimen, Halk İnanışları Açısından İstanbul’daki Kilise ve Ayazmalar (Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010), 85-86.
Hakkı Göktürk, “Ayia Paraskevi Ayazması”, İstanbul Ansiklopedisi, c. 3 (İstanbul: 1960): 1544.