Beşiktaş’ın Cihannüma mahallesi sınırları içinde, Serencebey Yokuşu’nun Muhtarıevvel Sokak’la buluştuğu köşede yer alan Serhazin Süleyman Amber (Anber) Ağa ya da diğer ismiyle Hazinedar Ağa Cami 18. yüzyılın hemen başında inşa edildi. İsmini ise, banisi olan I. Mahmud’un Darüssaade Ağası Süleyman Ağa’dan almıştı.

Süleyman Ağa’nın vefatının ardından, dönemin Dârüssaâde ağası olan Anber Ağa 1860-1861’de caminin onarımını üstlendi. Muhtemelen bu nedenle, yapı banisinin ve onarımını üstlenen kişinin isimleriyle birlikte anıldı. Söz konusu onarımların ardından cami, sıbyan mektebi, hamam ve çeşmeden oluşan küçük bir külliye ortaya çıktı. Mahalle halkının dilinde ise, yapı Süleyman Ağa Cami ve Serencebey Cami olarak kaldı.

Dik sayılabilecek bir yokuş üzerine inşa edilen külliyedeki sıbyan mektebi ve hamam zaman içinde yok olurken, yalnızca cami ile Süleyman Ağa’nın hayratı olan çeşme günümüze ulaşabildi. Beşiktaş’taki üç saray arasında kalan Serhazin Süleyman Amber (Anber) Ağa Cami, tam manasıyla bir mahalle camii olarak yerel halkın ibadetini yaptığı, cenaze ve mevlit törenlerinde bir araya geldiği ortak bir nokta oldu.

2020’lere gelindiğinde, çevresini saran yüksek apartmanların arasına sıkışmış fakat Serencebey’in eski kent dokusunun ayakta kalmış bir sembolü olarak sessiz sedasız yaşamaya devam ediyor.

“Beşiktaş'da Cihannüma mahallesinde Serhazin Süleyman Ağa Camii Evkafı tevliyetinin tevcihi”, 09.04.1135, TC Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri, BOA.C.EV. No: 239-11925.
“Beşiktaş'ta Cihannüma Mahallesi'nde Serhazin Süleyman Ağa'nın mektep ve camii vakıfları”, 07.01.1214, TC Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri, BOA.C.MF. No: 49-2408.
Enis Karakaya, “Süleyman Ağa Mecidi”, Dünden Bugüne Beşiktaş, ed. Nuri Akbayar (İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları, 1998): 173-174.