+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Tevfikiye ya da halk arasındaki yaygın kullanımıyla Arnavutköy Cami, 1832’de başlayan çalışmalar sonunda 1838 yılında tamamlandı. Sultan II. Mahmud bu camiyi oğlu Şehzade Tevfik adına yaptırdığı için, yapı bu isimle anılageldi.

Dikdörtgen bir plana, ahşap bir çatıya, tek minareye ve deniz tarafında bir de muvakkithaneye sahip cami, aynı zamanda uzun yıllar Arnavutköy’ün yegâne camisi oldu. Nüfusunun büyük kısmı Rumlardan oluşan köyün Müslüman halkı ibadet, cenaze töreni ve bayram buluşmalarını bu çatı altında gerçekleştirdi. Dolmabahçe veya Büyük Mecidiye Camileri kadar sık olmasa da, zaman zaman padişahların cuma selamlığı için buraya geldikleri de oldu. Örneğin Abdülmecid, 14 Ağustos 1840 günü cuma namazını burada kılmıştı.

Tevfikiye Cami, Cumhuriyet döneminde geçirdiği onarım ve restorasyon süreçleri dışında daima ibadete açık kaldı. Hemen bitişiğindeki karakol binası ve arka sokağındaki Aya Strati Taksiarhi Rum Ortodoks Kilisesi’yle birlikte, özellikle deniz tarafından bakıldığında Arnavutköy’ün kolektif bellekte yer eden sembol yapılarından ve mimari dokusunu tamamlayan kültür varlıklarından biri oldu.

Serap Sunay, “Tanzimat’ın İlk Saray Düğünü: Sultan II. Mahmud’un Kızı Atiyye Sultan’ın Ahmed Fethi Paşa ile Evlenmesi”, Belleten, c. LXXVII, s. 278 (2013): 119-150.
Tarkan Okçuoğlu’yla 7 Nisan 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler