+90 (212) 347 24 25

Günümüzün idari sınırlarına göre Kültür mahallesinde yer alsa da esasen Arnavutköy’le özdeşleşmiş bir mekan olan Neşe Taverna 1969 yılında açıldı. Arnavutköy’ü Etiler’e bağlayan Sekbanlar Sokak üzerinde, Profiti İlias Rum Ortodoks Mezarlığı ile kilisesinin bulunduğu mevkideki taverna, başlangıçta bir kır bahçesi hüviyetiyle açılmıştı. Aslında burası, daha eski dönemlerde de bir kır kahvesiydi ve Arnavutköy’ün meşhur Profiti İlia Panayırı kutlanırken, bu işletmede hazırlanan balıklar, midyeler, sıcak ve soğuk mezeler kiliseyi ziyarete gelenlere sunulur, panayırın coşkusu hep birlikte burada yaşanırdı.

Arnavutköylü Dıvarcı ailesinden iki kız kardeş, Katerina ve Kristina’nın girişimiyle bu kırlık alan 1969’da düzenlenerek yeniden bir işletmeye dönüştü. Aslında bu sapa yerin henüz derli toplu bir yolu da yoktu, elektrik bağlantısı da. Üstelik kuzeyindeki Etiler mahallesi de yeni yeni gelişiyordu. Yine de bu mevki, Arnavutköylülerin yıllardır hem panayır zamanlarında hem mezarlık ziyaretlerinde hem de çilek tarlalarına gidip gelirken uğradıkları, dolayısıyla dik yokuşunu pek de dert etmedikleri bir yerdi. Zaten Yuli Dıvarcı’nın da belirttiği gibi, işletmenin ilk yıllardaki müdavimleri civarda tarlalarını süren çiftçiler olmuştu. Günü bitirip köylerine dönmeden evvel buraya uğrarlar, hayvanları yalaktan su içerken kendileri de soğuk biralarla yorgunluklarını giderirlerdi.

1969’da kurulan kır gazinosu takip eden yıllarda önce bir restorana, sonra da tavernaya dönüştü. İsminin de işaret ettiği gibi, insanların sıkıntılarından uzaklaşmalarını ve neşeyle dolmalarını arzu eden işletme, ne de olsa bu amaçla konuklarına eğlenceli Rum müzikleri eşliğinde leziz Rum mezeleri sunuyordu. Bilhassa zeytinyağlı dolma… Katerina Dıvarcı, Meri Çevik Simyonidis’e Neşe Taverna’nın hikayesini anlatırken, zengin menülerinin bu öncelikli parçasına özellikle vurgu yapmıştı.

2000’li yıllarda Dıvarcı ailesinin üçüncü kuşağının da dahil olduğu işletme, bir zamanlar sayısı hayli fazla olan İstanbul tavernalarından geriye kalan ender örneklerden biri. Aile üyelerinden Rula, Panço ve Petro Dıvarcı’nın şarkılarıyla sahnede yer aldığı Neşe, daha sonraki adıyla Neşemore Taverna, 2020’lere gelindiğinde Arnavutköy sırtlarında yaşamaya devam ediyor.

“3 nesil görmüş aile işletmesi: Neşemore Taverna”, Gecce, 04.04.2014.
Meri Çevik Simyonidis, Unutulmaz Hayatların Reçeteleri (İstanbul: İnkılap Yayınevi, 2020), 171-176.
Orhan Türker, Mega Revma’dan Arnavutköy’e Bir Boğaziçi Hikayesi (İstanbul: Sel Yayıncılık, 1999), 39.
Suzan Beyenal’la 24 Haziran 2021 tarihinde Levent’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Meri Çevik Simyonidis’le 15 Kasım 2021 tarihinde Kadıköy’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler