+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Tıpkı Maçka Parkı ve eski Küçükçiftlik Gazinosu gibi, Küçükçiftlik Lunaparkı da 1950’lerin ortasından bu yana Şişli sınırları içinde yer alıyor. Ne var ki, Beşiktaş’ın hemen yanı başındaki bu oyun ve eğlence alanını bu projenin dışında tutmak mümkün değildi çünkü buranın geçmişinde, Beşiktaşlı çocukların unutulmayacak hatıraları vardı.

1969 yazında, dönemin “Gazinocular Kralı” Osman Kavran’ın girişimi ve bir İtalyan sirk firmasının işbirliğiyle kurulan Küçükçiftlik Lunapark’ı, 2000’lerin başına kadar bünyesindeki büyük ve rengârenk oyuncaklarla, sayısız çocuğun belleğinde neşeli zamanlar, büyük heyecanlar ve mutlu anılar bıraktı. Kentin bu bölgesinde yaşayanlar, yurtdışından gelip Spor ve Sergi Sarayı çevresine kurulan sirklere aşina olsalar da, bu kadar görkemli ve ışıl ışıl oyuncağın kurulacağı bir lunapark, pek çok İstanbullu ve Beşiktaşlı için heyecan verici bir yenilik olmalıydı.

Bir zamanlar içinde popüler bir gazinonun da bulunduğu park, aslında lunapark olmadan önce de cambazları, hokkabazları ve vahşi hayvanları ağırlamıştı. Hatta 1930’ların sonuna ait bazı gazete haberlerinde, İstanbul’a çağdaş bir kent hüviyeti kazandıracak planları yapan Prof. Henri Prost, Taksim-Maçka-Dolmabahçe arasındaki vadide bir lunapark inşa edileceğini de bildirmiş fakat bu tasarı o dönemde hayata geçmemişti. Yine de 1950’lere kadar birçok sirk bu alana geldi. Dolayısıyla çocukluğunu Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu civarında yaşayan birçok İstanbullu, belki de bir çemberin içinden atlayan kaplanı, ağzından ateş çıkaran hokkabazı, buzun üzerinde patenle kayan göstericileri yaşamında ilk kez burada gördu. Ne var ki, bunlar gelip geçici gösterilerdi. Şimdiyse geniş bir alana kurulan ve elektrikle çalışan atlıkarıncalara, büyük salıncaklara, dönme dolaplara binme vakti gelmişti.

Çocukluğunda ve gençliğinde burayı ziyaret edenler, Küçükçiftlik Lunaparkı’nın o görkemli oyuncakları üzerinde pek çok hatıra biriktirdi. Bazıları gönüllerince diledikleri her heyecanı yaşayabilirken, bazıları ise yalnızca annelerinin ve babalarının izin verdiği oyuncaları kullanabildi. Kimi gondolun kimiyse balerinin koltuklarında metrelerce göğe yükseldi, bazıları çarpışan arabalarda birbirilerine toslamaya çalışırken bazıları da korku tünelinin karanlığı içinde gezindi. Tabii sadece çocuklara değil, yetişkinlere hitap eden oyunlar da vardı lunaparkta. Geçirilen keyifli vaktin yanında, küçük bir kazanç da elde etme peşinde olanlar, burada bul karayı al parayı da oynadı, ellerindeki halkalarla biraz ötedeki sigara paketlerine nişan almaya da çalıştılar.

Küçükçiftlik Luaparkı, 2000’lere kadar Dolmabahçe’de yaşamaya devam etti. Yıllar sonra Osman Kavran’ın torunları tarafından yeniden düzenlenen alan, 2020’de Küçük Çiftlik Park adlı bir açıkhava eğlence ve sanat merkezine dönüştürüldü.

“Bir Lunapark”, Son Telgraf, 22.11.1937.
“Sayın İstanbul’lulara müjde”, Cumhuriyet, 01.06.1969.
“Enternasyonel İtalyan Lunaparkı”, Milliyet, 06.06.1969.
“Dolmabahçe’de lunapark kasasını soyan silahlı hırsız yakalandı”, Milliyet, 07.09.1978.
“Medrano İstanbul’da”, Cumhuriyet, 18.05.1984.
“Evimize çuvallarla para taşınırdı”, Milliyet, 25.04.2010.
Ayşegül Özbek, “Dedemden bana en büyük miras”, Cumhuriyet, 30.12.2012.
Zafer Arapkirli’yle 9 Şubat 2018 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Süha Karamanoğlu’yla 17 Eylül 2020 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Erdoğan Agan’la 12 Mart 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
İhsan Güngör’le 21 Mayıs 2021 tarihinde Levent’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Ahmet Kaynar’la 23 Haziran 2021 tarihinde Levent’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Aziz Akkaya’yla 29 Temmuz 2021 tarihinde Ortaköy’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Metin Tekin’le 8 Eylül 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Turgut Vidinli’yle 14 Eylül 2021 tarihinde Sinanpaşa’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Gökhan Keskin’le 21 Ekim 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler