+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

II. Dünya Savaşı’nın ardından, Hindistan Başbakanı Pandit Jawaharlal Nehru Japon çocuklarına Indira isimli bir yavru fil hediye etmiş ve tüm dünya çocuklarına öğütler içeren bir mektup kaleme almıştı. Bu mektubun Doğan Kardeş dergisinin 175. sayısında yayımlanmasının ardından, derginin takipçisi yüzlerce çocuktan “Nehru Amcalarına” hitaben Türkiye’ye de bir fil göndermesini isteyen mektuplar gönderildi. Bunun üzerine, Doğan Kardeş’in 176. sayısında şu mektup yayımlandı:

“Sevgili Pandit Nehru Amca; Dünya çocuklarına gönderdiğin mektubu Doğan Kardeş’te okuduk. Verdiğin güzel öğütleri kulağımıza küpe yaptık. Birçok işlerin arasında bizleri düşünmeye vakit ayırmandan anlıyoruz ki, sen çocukları çok seviyorsun. O kadar ki, Japon ve Amerikan çocuklarına birer fil yavrusu bile hediye etmişsin. Biz Türk çocukları ömrümüzde daha canlı bir fil görmedik. Onun için biz de senden bir fil yavrusu istesek, acaba büyük bir ayıp işlemiş olur muyuz? Eğer ayıpsa, Doğan Kardeş mektubumuzun bu parçasını basmasın. Türk çocukları büyük dostlarının elini saygı ile öperler.”

Başbakan Nehru ise, bu mektuba aşağıdaki yanıtı vererek 4 yaşındaki yavru fil Mohini’nin İstanbul’a doğru yola çıktığını bildirmişti.

“Aziz çocuklar; size bir Hindistan fili gönderiyorum. Bu benim hediyem değildir fakat daha çok Hint çocuklarının sizlere gönderdiği bir hatıradır. Fil ile beraber bütün Hindistan çocuklarının sevgi ve iyi temennileri de beraber gelmektedir. Fil gayetle büyük ve kuvvetli bir hayvandır, fakat cüssesi kadar da zeki ve iyi tabiatlıdır. Eğer iyi muamele görürse çocuklarla oynamasını sever. Gönderdiğimiz filin Türkiye’de dostlar kazanacağını ve orasını ev gibi telakki edeceğini ümit ediyorum. Sevgilerimle. Jawaharlal Nehru.”

Yavru fil Mohini, uzun yolculuğunun ardından 25 Aralık 1950 sabahı Dolmabahçe Rıhtımı’na ulaştı. İtalyan bandıralı Rosselini adlı gemiyle yaklaşık bir ay süren bir seyahatin sonunda Beşiktaş’a varan Mohini, bir vinç yardımıyla karaya çıkarılırken, rıhtımda onu bekleyen binlerce İstanbullu heyecan içindeydi. Özellikle de çocuklar. Beşiktaş’tan ve çevre mahallelerden okullar bu büyük karşılama için günler öncesinden hazırlanmış, büyük flamalar ve dövizlere bandoların çaldığı marşlar bu görkemli buluşmaya eşlik etmişti.

Mohini, İstanbul’daki ilk gecesini İnönü Stadyumu’nda kendisine hazırlanan bir alanda geçirdi. Ertesi sabah yeniden halkı selamlamak üzere Dolmabahçe Meydanı’na getirildi. Burada İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay, Hindistan Büyükelçisi Chandra Shekhar Jha ve Doğan Kardeş dergisi adına Vedat Nedim Tör’ün yaptığı konuşmaların ardından, Mohini ve ona eşlik eden kitle her birlikte Dolmabahçe’den Taksim’e çıktı. Taksim’deki törenin ardından, yavru fil Spor ve Sergi Sarayı’na götürüldü ve iki gün boyunca kendisi için hazırlanan alanda İstanbullularla bir araya geldi.

28 Aralık 1950 akşamı, ülkenin tek hayvanat bahçesine götürülmek üzere özel bir vagonla Ankara’ya doğru yola çıktı ve ertesi sabah başkentte yüzlerce çocuk tarafından karşılandı. 1994 yılında hayata gözlerini yuman yavru filin kemikleri Hacettepe Üniversitesi’ne nakledildi. Kasım 2008’de ise, Kemaliye’de hazırlanan Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenmek üzere Erzincan’a götürüldü ve ertesi sene, bir grup gönüllünün yoğun çalışması sonunda iskeleti bir araya getirilerek ayağa kaldırıldı.

Deniz Kavukçuoğlu, “Mohini’nin Öyküsü”, Cumhuriyet, 11.04.2015.
Mualla Mezhepoğlu’yla 15 Ocak 2018 tarihinde Bebek’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler