Beşiktaş Köyiçi’ndeki Balıkçılar Çarşısı, kökleri 1950 öncesine kadar uzanan, semtin eski alışveriş noktalarından biriydi. Bu pazaryerinin 1940’lardaki halini hatırlayan Beşiktaşlıların anlatımlarına göre, günümüzde üçgen bir planda yerleşmiş balıkçılar, o yıllarda tek sıra halinde Mumcu Bakkal Sokağı’na doğru dizilmişlerdi. Zaten bugünkünün aksine, o dönemde ya iki ya da üç balıkçı tezgahı vardı. Bu tezgahlar sokağa doğru bakarken, karşı taraftaki tek katlı binalarda ise, Şair Leyla Sokak’tan Beşiktaş Rum Mektebi’ne doğru sırasıyla manav, ciğerci, şarap evi, Koço’nun meyhanesi, Vitali’nin dükkanı ve bir şarap mahzeni yer alırdı.
İki-üç tezgahtan oluşan balık pazarının arkası ise küçük bir meydandı. Hatta II. Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Türkiye’nin hava sahasının birkaç defa ihlal edilmesi üzerine kentte önlemler alınmaya başlamış ve “pasif müdafaa” amacıyla balık tezgahlarının arkasında kalan bu alana çukurlar açılarak iptidai sığınaklar kurulmuştu. Neyse ki kullanılmasına gerek kalmayan bu sığınaklar, dönemin Beşiktaşlı çocukları için savaş temalı oyun alanları oldu. 60’lı yıllara gelindiğinde, Köyiçi’ndeki bazı istimlak ve yıkımların ardından esnafın bir bölümü yer değiştirmek zorunda kaldı. Dükkanları yıkılan manavların bir kısmı balık tezgahlarının meydana bakan tarafına taşınınca, balıkçılar da yüzlerini meydana doğru döndü ve burası tezgahlarla çevrelenmiş bir pazaryeri halini aldı.
12 Mart Darbesi’nin ardından, Beşiktaş’ın da içinde bulunduğu bölgenin denetimi Albay Salih Güleryüz’e verildi. Pazaryerinin ortaya çıkmasında önemli rolü bulunan esnaftan Hikmet Sessiz, arkadaşlarıyla birlikte Güleryüz’e başvurarak bu alanın düzenlenmesi ve sabit bir çatıya kavuşması için talepte bulundu. Zira her tezgahın üzerinde farklı ebat ve renklerde derme çatma tenteler vardı. Bunlar hem yağışlı ve rüzgarlı havalarda işe yaramıyor hem de çevreye kötü bir görüntü sunuyordu. Başvurunun kabul edilmesiyle Beşiktaş’ın balıkçıları ve manavları ilk kez sabit ve sağlam bir çatıya kavuştular. Bu girişim Balıkçılar Çarşısı’nın iyiden iyiye vücut bulmasını sağladı.
Beşiktaş Panayia Rum Kilisesi’ne ait olan Kilise Meydanı isimli bu alan, 1920’lerin başında Elektra adlı bir sinemaya, ardından Cumhuriyet döneminde ise yerli esnafın balık ve meyve sebze tezgahlarına ev sahipliği yaptı ve semtin merkez noktalarından biri olarak 2000’lere kadar geldi. Esnafın ve Beşiktaşlıların buradaki koşulların daha da iyileştirilmesi yönündeki talepleri üzerine, Balıkçılar Çarşısı 2008’de bir düzenleme geçirdi ve ertesi sene yeni yüzüyle kaldığı yerden hizmete devam etti. Beşiktaş Köyiçi’nin kalbindeki bu tarihi pazaryeri, tezgahlarında rengarenk balıkları ve çevresindeki ışıltılı lokantalarıyla günümüzde de aynı işlevini sürdürüyor.
“Alt üst olan meyhanenin hikayesi”, Cumhuriyet, 28.09.1930.
“Beşiktaş’ın tarihi Köyiçi’nde”, Cumhuriyet, 30.07.2003.
“Yeni Balık Pazarı Açıldı”, Cumhuriyet, 07.03.2009.
“Beşiktaş Balık Pazarı / İstanbul”, GAD Mimarlık, https://www.gadarchitecture.com/tr/besiktas-balik-pazari--istanbul [09.03.2021].
Ahmet Murat’la 16 Ocak 2018’de İstanbul’da yapılan sözlü tarih görüşmesi
Hikmet Sessiz’le 9 Mart 2021’de İstanbul’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Ferruh Ötleş’le 2 Temmuz 2022 tarihinde Levent’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.