Beşiktaş’ın 21. yüzyıla asli amacını koruyarak ulaşabilen tek hamamı, Sinanpaşa’da Ihlamurdere Caddesi üzerindeki Köyiçi Hamamı’ydı. Bazı kaynaklarda “Küçük Hamam” ismiyle de anılan bu hamamın ne zaman inşa edildiğine ilişkin kesin bir bilgiye ulaşılamasa da, zaman içinde geçirdiği mimari değişimler nedeniyle yalnızca erkek ve kadın sıcaklık bölümlerinin özgün hallerini koruduklarını söylemek mümkün.
Beşiktaş’ın 18. yüzyıl ortalarına kadar düzenli bir suyolu şebekesi olmadığı için bölgenin su ihtiyacı asırlardır derelerden ve kuyulardan sağlanıyordu. Beşiktaş’a şebeke suyu, 1730-1754 arasında tahtta oturan I. Mahmud döneminde geldi ve bunu izleyen süreçte çeşmelerin ve hamamların sayısı arttı. Mustafa Çağhan Keskin’in TC Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivleri’nde ulaştığı 24 Ekim 1766 tarihli bir belgeye göre, bu tarihte Beşiktaş’ta beş hamam bulunuyordu. Dolayısıyla Köyiçi Hamamı’nın en erken 18. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı düşünülebilir. Buna karşın, Evliya Çelebi’nin 17. yüzyıla tarihlenen seyahatnamesinde (isimlerini ve konumlarını net olarak ifade etmese de) Beşiktaş’ta üç hamamın bulunduğunu bildirmesi, Köyiçi Hamamı’nın daha erken bir dönemde inşa edilmiş olabileceğinin bir göstergesi.
Köyiçi Hamamı’na ait ulaşılabilen en eski ve somut izlerden biri 1860-1870 tarihli bir İstanbul haritası olsa da, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ndeki bir kayda göre bu hamamın suyu II. Mahmud Vakfı’ndan alınıyordu. Demek ki II. Mahmud’un Topkapı Sarayı’ndan çıkıp Beşiktaş’taki ahşap sahilsarayına taşındığı dönemde, yani 19. yüzyılın ilk yarısında hamam artık ortaya çıkmıştı. Jacques Pervititch ise, 1922 tarihli İstanbul Haritaları’nın Beşiktaş paftalarında hem hamamın hem de önünden geçip Akaretler yönüne bağlanan sokağın ismini “Küçük Hamam” olarak kaydetmişti.
Köyiçi Hamamı, hem kadınlara hem de erkeklere hizmet veren büyük ölçekli çifte hamam örneklerinin aksine küçük ve asimetrik bir yapı olarak inşa edilmişti. 1954’e kadar Ihlamurdere Caddesi ile Şair Veysi Sokak’ın birleştiği köşede iki cephesi yola bakarak, batı yönünde ise boş bir arsaya komşu olarak Beşiktaşlılara hizmet verdi. 1954’te ise, yanındaki arsaya dört katlı betonarme bir apartman inşa edildi ve bu binanın zemin ve birinci katları, hamamın kadınlar ve erkekler için soyunmalık ve soğukluk bölümleri olarak kullanılmaya başlandı.
20. yüzyıl içinde çeşitli onarımlar geçirip özgün niteliklerini yitirse de, Köyiçi Hamamı en geniş kapsamlı düzenlemeyi Menderes İmarı sırasında Sinanpaşa Hamamı’nın yıkılmasıyla yaşadı. Tramvay Caddesi’ndeki bu büyük hamamın ortadan kalkması, Köyiçi Hamamı’nın Beşiktaşlılar için önemini arttırdı ve kompleksin kapasitesi genişletildi. Hatta Sinanpaşa Hamamı’ndan sökülen kapı lentoları ve söveleri buraya taşınarak Köyiçi Hamamı’nda devşirme malzeme niteliğinde kullanıldı.
1960’lardan itibaren yapı küçük çaplı onarımlarla yaklaşık 60 yıl daha Köyiçi’nde yaşamayı başardı. Beşiktaş sakinlerinin gündelik hayatlarının çok önemli bir durağı olan hamam, Mart 2020’de Türkiye’de de etkileri yoğun şekilde gözlenen Covid-19 Salgını nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı.
Akif Kuruçay, İstanbul’un 100 Hamamı (İstanbul: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2011), 13.
Mustafa Çağhan Keskin, “İstanbul İli Beşiktaş İlçesi Sinanpaşa Mahallesi 285 Ada, 14 No.lu Parsel Üzerinde Yer Alan Hamam (Köyiçi Hamamı / Küçük Hamam) Mimarlık Tarihi Raporu” (Kadir Has Üniversitesi, Sanat ve Tasarım ve Fakültesi, 2018).
Ahmet Murat’la 16 Ocak 2018 tarihinde Vişnezade’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Müjdat Yetkiner’le 2 Nisan 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Tuncer Kobaner’le 8 Mayıs 2022 tarihinde Dikilitaş’ta yapılan sözlü tarih görüşmesi.