Boğaziçi’nin Avrupa kıyılarındaki en büyük korularından birinin içinde yer alan, aynı zamanda Yıldız Sarayı’yla birlikte mahallenin büyük bir bölümünü de kapsayan Yıldız Parkı, ismini bulunduğu yamacın en yüksek noktası olan Yıldız Tepesi’nden aldı.
Bugün Yıldız Parkı olarak anılan bu geniş koruluk alan, 15. yüzyıl itibariyle Osmanlı padişahlarının avlandıkları, 17. yüzyıl itibariyle ise içinde inşa ettirilen irili ufaklı köşk ve kasırlarla hanedana ait bir eğlence ve dinlence bölgesi olageldi. Ancak koruluk ve çevresindeki bölge, esasen II. Abdülhamid tarafından etkin olarak kullanıldı ve Yıldız Sarayı imparatorluğun son döneminde yüksek duvarlarla çevrili bir yönetim merkezine dönüştü. Yıldız Parkı ise bu yıllarda sarayın dış bahçesi olarak kullanıldı.
Cumhuriyet’in ilanının ardından hanedana ait bölgedeki yapıların çoğu idari işler, eğitim faaliyetleri, tütün veya kömür depolama gibi amaçlarla kullanılırken, park ve bahçelerin düzenlenerek halkın kullanımına açılması planlanmıştı. Bu kapsamda, Yıldız Parkı’nın da içindeki köşklerle birlikte tanzimine girişildi ve bu çalışmalar 1940’ların ilk yarısına kadar sürdü. Alanın kullanım hakkı Maliye Vekaleti’nden İstanbul Belediyesi’ne devredildikten sonra, belediyenin giriştiği düzenleme çalışmaları 1943 yazında tamamlandı ve parkın bir kısmı, onarılan Çadır Köşkü’yle birlikte “Yıldız Bahçesi” adıyla eylül ayı ortasında halka açıldı.
Takip eden yıllarda korunun diğer bölümleri de peyderpey düzenlenerek İstanbulluların kullanımına girdi. Parkın büyük bir kısmı İstanbul Belediyesi’nin tasarrufunda kalıp halkın kullanımına devam edilirken, bir bölümü İstanbul Merkez Komutanlığı’na, bir bölümü de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredildi. Uzun yıllar başta Ortaköy, Mecidiye, Yıldız ve Beşiktaş’ın merkez mahallelerinin sakinleri, haftasonları açık havada gezinmek, piknik yapmak, lokantalarında yiyip içmek, oyun oynamak ve kalabalıklar halinde keyifli zaman geçirmek için buradan yararlandılar.
70’li yıllarda Yıldız Parkı’nın bakımsızlığından doğan şikayetler artmaya başlayınca, İstanbul Belediyesi alanın yeniden düzenlenmesi için Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’yla bir anlaşma yaptı. Kurum 1979 itibariyle parkın büyük bir bölümünde peyzaj çalışmalarını yürüttü, Malta ve Çadır Köşklerinin restorasyonunu gerçekleştirdi ve 1994’e kadar alanın bakımını üstlendi. Bu süreçte kurumun genel müdürü, ileride yönetim kurulu başkanlığı yapacak ve onursal başkan unvanına layık görülecek olan Çelik Gülersoy’du. 1930’da dünyaya gelen Gülersoy 1934’te ailesiyle Yıldız’a taşınmış, çocukluk çağı Beşiktaş’ta geçmiş, yıllar sonra kişisel hatıralarından hareketle Beşiktaş’ın tarihine ışık tutan önemli eserler kaleme almıştı.
Yıldız Parkı 1940’lardan bu yana Beşiktaşlılara hemen yanı başlarındaki yemyeşil bir vaha gibi dört mevsim ev sahipliği yaptı. 2020 yılına gelindiğinde, yaklaşık 300 bin m2’lik büyüklüğü ve 120’den fazla ağaç ve çalı türüyle, hâlâ Beşiktaş’ın en büyük ve zengin yeşil alanı.
Bülent Bilgin, “Yıldız Sarayı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. 43 (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, 2013): 541-544.
Çelik Gülersoy, Yıldız Parkı ve Malta Köşkü (İstanbul: Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayınları, 1979).
Faik Yaltırık, “Korular”, Dünden Bugüne Beşiktaş, ed. Nuri Akbayar (İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları, 1998): 10.
“Yıldız bahçesi ne yapılacak?”, Vakit, 28.03.1931.
“Yıldız park ve bahçeleri Belediyeye veriliyor”, Haber, 05.12.1941.
“Yıldız bahçesi dün halka açıldı”, Cumhuriyet, 19.09.1943.
Fehmi Sadıkoğlu’yla 9 Şubat 2018 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Turan Okar’la 22 Şubat 2018 tarihinde Ortaköy’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Emilios Kumvopulos’la 17 Temmuz 2020 tarihinde Mecidiye’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Süha Karamanoğlu’yla 17 Eylül 2020 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Ehat Can’la 24 Aralık 2020 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Mustafa Kesim’le 6 Ocak 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Müjdat Yetkiner’le 2 Nisan 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Tarkan Okçuoğlu’yla 5 Nisan 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Rengigül Ural’la 15 Haziran 2021 tarihinde Suadiye’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Feyyaz Uçar’la 10 Temmuz 2021 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.