Beşiktaş JK futbol tarihinin “efsaneleşmiş” teknik direktörlerinden Gordon Milne, 1937 yılında İngiltere’nin kuzeybatısındaki Lancashire’da doğdu. Futbolla iç içe bir çocukluk geçmişti çünkü babası Jimmy Milne, uzun süre Lancashire kulüplerinden Preston North End FC forması giymiş bir futbolcuydu.
Gordon Milne, yaşadığı bölgenin takımlarından Morecambe FC’de futbola başladı. Oradan transfer olduğu Preston North End FC’de 1956’dan 1960’a kadar oynadıktan sonra, 7 sezon formasını giyeceği Liverpool FC’ye gitti. Onu takıma kazandıran ise, Liverpool tarihinin en önemli teknik direktörlerinden biri sayılan Bill Shankly idi. Orta sahada görev yapan Milne, Liverpool formasıyla 1967’ye kadar iki kez lig şampiyonluğu, bir kez de federasyon kupası sevinci yaşadı. 1972’de profesyonel kariyerini sonlandırmadan önce Blackpool FC ve Wigan Athletic FC’de de oynayan Milne, 14 kez milli takıma seçildi.
Gordon Milne, teknik direktörlüğe henüz Wigan’da aktif olarak oynarken başlamıştı. Ülkenin kuzeyindeki bölgesel ligde mücadele eden takımında iki sezon oyuncu-antrenörlük yaptıktan sonra, 1972’den 1986’ya kadar sırasıyla İngiltere Genç Milli Takımı’nı, Coventry City FC ve Leicester FC takımlarını çalıştırdı. Bunlar arasında en uzun süre görev yaptığı kulüp, 1974-1981 arasında teknik direktörü olduğu Coventry City FC oldu. 1986 yazında Leicester City’den ayrılan Milne’in yolu, bir yıl sonra 1994’e kadar birçok başarıya imza atacağı Beşiktaş’a düştü.
Aslında Beşiktaş JK’nın yeni sezon öncesinde teknik direktör tercihi, yaklaşık üç yıldır Arsenal FC’de görev yapan Don Howe’dan yanaydı. Ne var ki, tam da bu sırada İngiltere Milli Takımı teknik direktörü Boby Robson Howe’u yardımcı antrenörlüğüne getirince, Beşiktaş’a da Gordon Milne’i önermişti. Siyah beyazlıların bu teklifi olumlu karşılaması ve Milne’in (yıllar boyu birçok röportajında dile getirdiği gibi) Süleyman Seba’ya karşı hissettiği güven, yaklaşık 7 yıl sürecek bu birlikteliğin kapısını aralamaya yetmişti. 1987 Temmuz ayı başında İstanbul’a gelen Milne, göreve başladığı ilk sezonun sonunda takımı Galatasaray’ın ardından ligde ikinci yapmıştı. Beşiktaş sezona çok iyi başlamış, 38 hafta sonundaysa sadece 4 mağlubiyet almıştı. Ancak alınan 12 beraberlik takımı ikinci yapmaya yetmiş, buna karşın Milne’in oynattığı futbol yönetimin ve taraftarların beğenisini kazanmıştı. Üstelik Beşiktaş sezon boyunca hiçbir derbi maçını kaybetmemişti.
Beşiktaş ertesi sezonu da, bu defa Fenerbahçe’nin ardından yine ikinci tamamladı ama bu defa Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanılmıştı. Üstelik ligin ikinci yarısında artık şampiyonluk potasına girilmiş fakat Fenerbahçe karşısında alınan mağlubiyet Beşiktaş’ın hızını kesmişti. Üstelik Mart ayındaki bu yenilgi öncesinde, siyah beyazlıların başka mağlubiyeti bulunmuyordu. Her şeye rağmen, ortaya konan oyun ve takımın istikrarı taraftarları mutlu etmiş, Milne’in arkasındaki destek artmıştı. Özellikle de kulübün başkanı Süleyman Seba’nın desteği. Nitekim bu destek, takip eden üç sezon boyunca meyvesini fazlasıyla verecekti.
Gordon Milne yönetimindeki Beşiktaş futbol takımı, Türkiye 1. Futbol Ligi’nin 1989-1990 sezonunu şampiyonlukla tamamladı. Ne var ki, takımın bu sezonda gösterdiği performans, başarılarla geçecek birkaç yılın habercisi olmuştu. Beşiktaş lig şampiyonluğunun yanı sıra Türkiye Kupası’nı da kazanmış, Adana Demirspor’a karşı 10 farklı bir galibiyetle rekor kırılmış, Feyyaz Uçar 28 golle Güven Önüt’ten yıllar sonra kulübe gol krallığı getirmiş, hem lig hem de kupa maçlarında Galatasaray ve Fenerbahçe’ye karşı tek bir mağlubiyet bile alınmamıştı. Gordon Milne, artık taraftarın gözbebeğiydi. Az konuşuyor, büyük sevinç gösterileri sergilemiyor, özel hayatı gazeteler yansımıyor, ciddiyetinden taviz vermiyordu. Sezon başında İngiltere’den getirttiği üç futbolcu nedeniyle eleştirilse de, sadece Alan Walsh’un gösterdiği performans bile onun bu eleştirilere kulak asmamasına yetmişti. Zaten takımda başka yabancı oyuncu da oynatmamıştı.
Milne’in takımı, takip eden iki sezonda bundan daha da görkemli iki şampiyonluk daha kazandı. Beşiktaş, Türkiye Futbol Ligi’nin 1990-1991 sezonunu tek mağlubiyetle, 1991-1992 sezonunu ise namağlup tamamladı. Üstelik bu iki sezondan ilkinde, takımda iki İngiliz (Alan Walsh ve Ian Wilson), ikincisinde ise bir Polonyalıdan (Adam Zejer) başka yabancı futbolcu yoktu. Bir kısmı Serpil Hamdi Tüzün’ün tedrisatından geçmiş genç futbolcular fırtınalar estiriyor, Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü benzerine zor rastlanır bir performans gösteriyor, Şifo Mehmet’inden Atom Karınca Rıza’sına, Takoz Recep’inden kalelerini adeta gole kapatan Engin İpekoğlu ve Jaroslaw Bako’ya kadar, Gordon Milne’in öğrencileri herkesin imrendiği bir başarı hikayesi yazıyordu. Ne var ki, bu “pembe” tablo ertesi sezon sona erecekti.
Beşiktaş Türkiye Futbol Ligi’nin 1992-1993 sezonunu Galatasaray’ın ardında averajla ikinci sırada tamamladı. Bir sonraki sezona ise takım iyi bir başlangıç yapamamış, Latin Amerika ülkelerinden yapılan iki transfer, Arjantinli Osvaldo Nartallo ile Perulu Francesco Montero’nun sergiledikleri kötü performans Gordon Milne’e mal edilmişti. Üstelik bu iki oyuncunun transfer sürecinde ortaya çıkan mali içerikli bazı dedikodular, Milne’in sezon ortasında kulüpten ayrılmasına neden oldu.
Gordon Milne, 2000’li yıllarda zaman zaman yine Beşiktaş JK çatısı altında görevler alsa da, 90’lı yılların başında gösterdiği performansa tanıklık edenlerin belleğinde, adeta “fırtınalar estiren” bir takımın hocası olarak yer etti. Ciddiyetiyle, disipliniyle, gösterdiği tevazuuyla, az konuşmasıyla, hatta “tek kelime Türkçe konuşmamasıyla” anılsa da, Türkiye’de futbola ve Beşiktaş’a sunduğu katkılarla unutulmayacak teknik direktörlerden biri olmayı başardı.
Hilmi Türkay, “Beşiktaş’a tavsiyeli İngiliz çalıştırıcı…”, Cumhuriyet, 05.07.1987.
Arif Kızılyalın, “Milne, 3 puan uygulamasına sevindi”, Cumhuriyet, 06.07.1987.
Arif Kızılyalın, “Milne: Yardımcı istemem”, Cumhuriyet, 13.07.1987.
Hilmi Türkay, “Milne’yi hırpaladılar”, Cumhuriyet, 06.10.1990.
Necmi Gülümsel, “Milne: Şimdi şampiyonuz”, Cumhuriyet, 12.05.1991.
Asena Özkan, “Gordon’un yetkilerine tırpan”, Cumhuriyet, 17.08.1993.
Asena Özkan, “Futboldan uzaklaşan Beşiktaş ve Gordon”, Cumhuriyet, 22.12.1993.
“Gordon Milne omuzlarda”, Cumhuriyet, 22.12.1993.