+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Sportif kariyeri değil fakat gençlik ve öğrencilik yıllarının büyük bölümü, hatta ilk sporculuk  Beşiktaş’ın Boğaz köylerinde geçen 1950’lerin uzun boylu meşhur futbolcusu Mehmet Ekerbiçer, 1923’ün Mayıs ayında Kadırga’da dünyaya geldi. Çocukluğunun ilk dönemi bu semtte geçti. Okul çağında geldiğindeyse, babasının Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde bahçıvanlık yapması nedeniyle, ailece Arnavutköy’e taşındılar. Zaten ailenin 1935’te aldığı soyadı da, babasının bu meşgalesinden geliyordu.

Mehmet Ekerbiçer, ilkokulu Arnavutköy’deki 25. Mektep’te, ortaokulu ise Ortaköy’deki Gaziosmanpaşa Ortaokulu’nda okudu. 1930’ların ortasında henüz futbolla pek ilgili değildi çünkü o dönem tesisleri Bebek’te bulunan Galatasaray SK çatısı altında yüzüyordu. Galatasaray Denizcilik Şubesi’ne bağlı bir yüzücü olmuş, defalarca Boğaz’ı yüzerek geçmiş, hatta sutopuna da merak salmıştı. Ne de olsa Suat Erler ve Abbas Sakarya gibi iki duayenin yanında yetişmiş, hem Boğaziçi’nin akıntılarında hem de Adalar hattında nasıl yüzülmesi gerektiğini gayet iyi öğrenmişti. Zaten ömrünün önemli bir dönemini geçireceği ve yaşamı boyunca Arnavutköylülüğüyle birlikte anılacağı Beykoz’la da, bu yıllardaki Boğaz’da yüzme merakı sayesinde tanışmıştı.

II. Dünya Savaşı’nın hararetli bir döneminde Heybeliada’daki Bahriye Mektebi’ne yazıldı. Ancak savaş koşulları okulun Mersin’e taşınmasını gerektirince, o da lise eğitimini Mersin’de tamamlamak zorunda kaldı. Aslında Mersin’e bir yüzücü ve Bahriyeli adayı olarak gitmişti fakat buranın denizinin o dönem pek tekin görülmemesi ve 23 Haziran 1941’de birçok Türk deniz subayının hayatını kaybettiği Refah Faciası nedeniyle yüzme sporundan uzaklaştı. Bunun üzerine Mersin Denizgücü takımında futbola başladı. Boyu uzun olduğu için, basketbol ve voleybol da oynuyor, kentteki neredeyse her spor dalıyla ilgileniyordu.

O yıllarda Adana ve Mersin takımlarının rekabetine sahne olan Çukurova Futbol Ligi’nde, 1944 itibariyle Mersin İdman Yurdu’nun formasını giymeye başladı. Kulübün kurucularından Edip Buran bu konuda önemli rol oynamış, Ekerbiçer’in liseden ayrılabilmesi için gerekli tazminatı ödemiş ve Mersin’de top oynamasını sağlamıştı. Böylece deniz subayı olma hayalleri kuran Mehmet Ekerbiçer, Buran’ın ısrarı ve Mersin esnafından toplanan tazminat bedeli karşılığında en az beş yıl Mersin İdman Yurdu’nda top oynama sözü verdi. Aslında 1945 yılında Beşiktaş JK’dan aldığı bir teklif üzerine İstanbul’a gelmiş, Şeref Stadı’nda bir deneme maçına çıkmış fakat bu transfer gerçekleşmemişti. Nihayetinde sözünü tuttu ve 1950’ye kadar Mersin’den ayrılmadı.

Mersin’den İstanbul’a dönmesini ve Beykoz SK ile anlaşmasını sağlayan olay, izinli olarak Arnavutköy’deki evine döndüğü bir tarihte, Kuruçeşme İdman Yurdu ile Beykoz SK takımları arasındaki bir maçta sahaya çıkmasıydı. Sporla ilgisini, fizik özelliklerini ve yeteneklerini önceden bilen Beykozlu meşhur futbolcu Kelle İbrahim (Kelle), bu maçın ardından 27 yaşındaki Ekerbiçer’e 1960’a kadar hiç çıkarmayacağı Beykoz SK formasını giydirdi. Mehmet Ekerbiçer tam 10 yıl boyunca Bekoz’da top oynadı ve kariyerini burada noktaladı.

60’lı yılların başında kısa bir süre Beykoz SK futbol takımını çalıştırsa da antrenörlüğe devam etmedi. Kısa süreli fahri idareciliğin ardından futboldan tümüyle uzaklaştı. Kendisini tümüyle emekliye ayırmadan evvel, Sultanhamam’daki Suraski mağazasında çalıştı. Yaşamı boyunca Boğaziçi’nin iki köyüyle, Arnavutköy’le ve Beykoz’la anılan 40’lı ve 50’li yılların başarılı futbolcusu Mehmet Ekerbiçer, 19 Eylül 2014 günü hayata gözlerini yumdu. Naaşı Arnavutköy’deki aile mezarlığına defnedildi.

“Mehmet Ekerbiçer - Beykoz’un Centilmen Devi”, Dinyakos, 18.01.2014, http://dinyakoskrampon.blogspot.com/2014/10/mehmet-ekerbicer-beykozun-centilmen-devi.html [09.11.2021].

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler