+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

Beşiktaş JK futbol takımının 80’li yılların başındaki başarılı defans oyuncusu Mehmet Ekşi, 1953’te Elazığ’da doğdu. Futbola Elazığ Şafakspor’da başladı. Aslında doğduğu kentte öğretmen okulunu bitirmiş, kısa bir süre öğretmenlik de yapmıştı. Ne var ki, futbol sevgisi daha ağır basıyordu. Elazığ’daki antrenörü Fethi Demircan Galatasaray SK ile anlaşınca, Ekşi’yi de sarı kırmızılı takıma transfer etmek istedi. Ancak Trabzon SK daha atik davranınca genç defans oyuncusu, 1977-1978 sezonuna Trabzonspor formasıyla başladı. İki sezon oynadığı kulübünde, ilk sezonda lig ikinciliği, ikinci sezonunda ise şampiyonluk yaşadı.

1978-1979 sezonu tamamlandığında, İstanbul kulüpleri Trabzonspor’un başarılı futbolcularını transfer edebilmek için bir rekabete girmişlerdi. Aslında Mehmet Ekşi’yi ve takım arkadaşı Necdet Ergün’ü İstanbul’a Fenerbahçe SK yöneticileri getirmişti. Ancak iki arkadaş, çocukluklarından beri tuttukları Beşiktaş’ı tercih etti ve 1979’un Temmuz ayında, sözleşmelerini imzalayarak siyah beyazlı formalarını sırtlarına geçirdiler. Mehmet Ekşi, Beşiktaş’taki ilk sezonunda takımıyla birlikte alt kümeye düşme tehlikesini tattı. Takım ligi 11. sırada bitirirken, sezon boyunca rakip kalelere 25 gol atmış, kendi kalesinde ise 27 gol görmüştü. Ekşi, bu maçların neredeyse tamamında sahadaydı.

Ne var ki, perdenin diğer tarafında, adeta bir makine gibi işleyen bir Özkaynak Düzeni çalışıyordu. Ertesi sezon, bu düzenin ilk meyveleri ortaya çıkmaya ve Beşiktaş daha başarılı bir oyun ortaya koymaya başladı. Ekşi, yine takımın defansında sezon boyunca görev yaparken, Beşiktaş ligi 5. sırada tamamlamış, Türkiye Kupası’nda ise çeyrek finale kadar çıkmıştı. 15 yıllık şampiyonluk hasreti, nihayet ertesi sezon sona erdi. Beşiktaş JK futbol takımı Mehmet Ekşi, Samet Aybaba ve Ulvi Güveneroğlu’ndan oluşan müdafaasıyla, 32 hafta süren sezon boyunca sadece 17 gol yedi ve ligi Trabzonspor’un önünde şampiyon olarak tamamladı.

Takımın kaptanlığını yapan, ağırbaşlı karakteriyle tanınan ve sevilen Ekşi’nin Beşiktaş’taki kariyerinde unutulmayan olaylardan biri, Federasyon (Türkiye) Kupası’nın 1982-1983 sezonu çeyrek finalinde Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan maçlarda yaşandı. İki ayaklı eşleşmenin Fenerbahçe Stadı’ndaki ilk maçının normal süresi 1-1 bitmiş fakat Mehmet Ekşi, bir önceki eşleşmede Boluspor’a karşı oynanan iki maçta da sarı kart gördüğü için, aslında cezalı olmasına rağmen sahaya çıkmıştı. Maçın ardından Mehmet Ekşi, Rıza Çalımbay ve dönemin Beşiktaş JK Başkanı Mehmet Üstünkaya, Boluspor maçındaki sarı kartı Ekşi’nin değil, Çalımbay’ın gördüğünü iddia etseler de, Türkiye Futbol Federasyonu Fenerbahçe’yi haklı buldu ve maçı hükmen 3-0 olarak tescil etti. 18 Mayıs 1983 günü Ali Sami Yen Stadı’nda oynanan rövanş maçını Beşiktaş 2-1 kazansa da, bu skor tur atlamasına yeterli olmadı ve elendi. Bu maçın ardından önce MKE Ankaragücü, ardından Mersin İdman Yurdu’nu eleyen Fenerbahçe kupayı kazandı. Ne var ki, sarı lacivertliler bu sezonun ardından 2011-2012 sezonuna kadar Türkiye Kupası’na hasret kalırken, 30 yılı aşkın bir süre bu şampiyonada Beşiktaş’a karşı üstünlük de kuramadı.

Bu olaylı maç, Mehmet Ekşi’nin Beşiktaş JK kariyerinin sonunu getirse de, onu çok sevdiği kulübünden uzaklaştırmadı. Beşiktaş’ın ardından sırasıyla Karagümrük SK, Antalya SK ve Konya SK formaları giydi ve 1985-1986 sezonu sonunda profesyonel kariyerini noktaladı. 30 Ağustos 1988 günü, Beşiktaşlı futbolcular ile Şöhretler Karması arasında oynanan jübile maçıyla sahalara veda etti. 1991 sonrasında, kısa süreler Elazığ SK ve Kırıkkale SK futbol takımlarını çalıştıran Ekşi, 2000’li yıllarda Beşiktaş’a geri döndü ve hem A takımda hem de özkaynak birimlerinin teknik heyetlerinde önemli görevler aldı.

“Mehmet Ekşi: ‘Futbolun Tartışılır ama Kişiliğim Tartışılmaz”, Cumhuriyet, 28.11.1980.
“Futbolcu olmanın da güçlükleri var, sakatlandın mı aç kaldın demektir”, Cumhuriyet, 06.08.1983.
“Mehmet Ekşi’nin buruk vedası”, Cumhuriyet, 31.08.1988.
“Tam 34 yıl oldu! Sarı kart laneti”, Hürriyet, 05.02.2017.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler