+90 (212) 347 24 25

SALÂH SUN ÇİFTLİĞİ VE MANDIRASI
Benim de anlatacaklarım var!

Günümüzde üzerinde Boğaziçi Üniversitesi’nin Kuzey Kampüsü’nün bulunduğu alanda, 1950’lerin sonu itibariyle bir çiftlik ve mandıra kuruluydu. Bu tesisin kurucusu, 1903’te İstanbul’da dünyaya gelen Dr. Salâh Sun’du. Askeri Tıbbiye Mektebi’nden mezun olup genel cerrahi konusunda uzmanlaşan Operatör Dr. Sun, mesleki kariyerini Deniz Hastanesi’nde sürdürmüş, Kıdemli Tabip Albay rütbesiyle ordudan emekli olduktan sonra da bir süre daha Tepebaşı’ndaki özel muayenehanesinde doktorluk yapmıştı.

Mesleği bıraktıktan sonra, Rumeli Hisarı sırtlarında bir mandıra kuran Dr. Sun, burada yaptığı çalışmalarla ülkede bilimsel yöntemlerle süt üretimi konusunda önemli adımlar attı. Robert Kolej’in de süt ve süt ürünleri temin ettiği bu mandıraların yanında, 1970’lerde Kağıthane’de de bir domuz çiftliği işletti. Yaşamının son döneminde bu alandaki çalışmalarına son verdi ve 1980’de hayata gözlerini yumdu.

Üniversite kampüsü içinde türbesi bulunan Nafi Baba’nın soyundan gelen Dr. Salâh Sun’un Bebek ve Rumeli Hisarı sırtlarında yürüttüğü yetiştiricilik faaliyetlerine, son olarak 60’lı yıllarda Robert Kolej’de okuyan öğrenciler ve görev yapan öğretim üyeleri tanık oldu. O yıllarda henüz Etiler’den öteye giden bir yol bulunmadığı ve okulun ana giriş kapısı sahil tarafında olduğu için, çiftlik ve mandıraların çevresinde gezinmek pek mümkün değildi. Tüm bu koşullara rağmen, mandırayı görebilen dönemin tanıklarının belleklerinde burası “Salâh Sun Çiftliği” adıyla yer etti.

“Atatürk’ün sağlık durumunu Kolej’e giderken tramvayda biletçiden alırdık”, Milliyet, 14.04.2013.
Nedim Göknil, Nasıl Anlatsam Nerden Başlasam (İstanbul, Everest Yayınları, 2010), 134.
Şakul Gibi, c. 1, s. 1 (1988): 16.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler