+90 (212) 347 24 25

ÇAPAMARKA UN FABRİKASI
Benim de anlatacaklarım var!

Türkiye Cumhuriyeti’ne imparatorluğun son döneminden miras kalan özel bir girişim ve ülkenin gıda sanayinde yıllarca söz sahibi olacak önemli bir kuruluş, 1915 yılında faaliyete giren Çapamarka idi.

Kurucusu Mehmet Nuri (Çapa) Bey 1894’te dünyaya gelmiş ve Beşiktaş Rüşdiyesi’nde okumuştu. I. Dünya Savaşı’nın ilk yılında Bahriye Nazırı Cemal Paşa’nın yanında görev yaptı. Terhis olduktan sonra, halkın başta ekmek olmak üzere temel gıda ürünlerine erişimde yaşadığı zorlukları daha yakından gördü ve 20 Mecidiye karşılığı satın aldığı yaklaşık yarım metre boyunca bir el değirmeniyle buğday işlemeye başladı. Önce kendi ekmeğini yaptı, sonra da çevresindekilerin. Bu girişiminde, yılların denizcisi olan ve dönemin varlıklı kişileri arasında sayılan amcası İzzet Kaptan da kendisine destek olmuştu. Savaş döneminin Beşiktaş’ında bu değirmenle üretilen ekmekler, halkın fırınların önünde çektiği çileyi azalttığı gibi, Türkiye’nin gıda sanayinde uzun yıllar adından söz ettirecek Çapamarka firmasının da temellerini atmış oldu.

Açık deniz kaptanlığı yapan İzzet Bey, bu işi bırakıp yeğeni Mehmet Nuri ile birlikte çalışmaya karar verdi. Deniz tutkunu amca ve yeğen, bu ilgi alanlarından hareketle ürünlerinin markasını “Çapa” olarak belirledi. Nitekim Çapa, 1935 itibariyle ailenin soyadı da olacaktı. Mehmet Nuri’nin belki de en önemli atılımlarından biri, değirmeninde pirinç unu üretimine başlaması oldu. Niyeti, hem ailesini geçindirebilmek hem de savaş koşulları altında iyi beslenemeyen çocukların gelişimine katkı sunmaktı. Kendisinin beş, amcasının ise iki çocuğu vardı. 20’li yıllara gelindiğinde, bu değirmende artık pirinç, yulaf, arpa, mercimek, bezelye, karabiber ve türlü baharat öğütülüyor, Mehmet Nuri ise eşi Nafia Hanım yengesi Hamide Hanım’ın paketlediği ürünleri kendi otomobiliyle kentteki müşterilerine servis ediyordu. 30’lu yılların sonuna doğru artık ünü de, ürünleri de ülke sınırlarını aşan Çapamarka, üretim çeşitliliğini iyice geliştirmiş, komprime tavuk ve et suyundan bebek mamalarına kadar hayli geniş bir ürün yelpazesine sahip olmuştu.

Bu kadar çeşitli hububat ve baharattan ürettiği besleyici gıda ürünlerinin yanı sıra, Çapamarka 1930’ların başı itibariyle gazetelere verdiği ilgi çekici ilanlarıyla da belleklerde yer eden bir firma oldu. Çoğunlukla bebeklerin ve çocukların, bazen de bir ailenin veya kamp yapan bir dağcının resmedildiği tasarımlarıyla Çapamarka, yıllarca gazetelerin sayfalarında daima yerini aldı. Hem Mehmet Nuri Çapa hem de çocukları, zaman zaman basına verdikleri demeçlerde tüm yatırımlarını kendi olanaklarıyla yaptıklarını, Çapamarka’nın “kendi yağında kavrularak” büyüyüp geliştiğini sık sık ifade etmişlerdi. Hatta bazı kaynaklara göre, Beşiktaşlı olduğu su götürmeyen aile, 30’lu yılların başında Çırağan’daki Şeref Stadı’nın inşasına da maddi katkı sunmuş, adeta Beşiktaş JK’nın erken dönem sponsorlarından biri olmuştu.

Mehmet Nuri Çapa’nın 1958’deki vefatının ardından, Çapamarka’nın hisseleri eşi Nafia Hanım’a geçti. Çocukları ise, daha babaları hayattayken kurumda çeşitli görevler üstlenmiş, firmanın ve markanın gelişimine genç yaşlarından itibaren katkı sunmuşlardı. Şimdi onlar da idare heyetindeydi fakat babalarının vefatı aile içi ilişkilerde bir takım anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına neden oldu. Anonim şirkete dönüştürülen Çapamarka, ikinci kuşağın yönetimi altında da büyümeye devam etse de, artık aile üyelerinin ilişkisi bozulmuş, hatta yankıları 2000’lere kadar uzanacak büyük kavgalar yaşanmaya başlamıştı. Nitekim bu sancılı sürecin sonunda, Çapamarka ismi bir sembol olarak ülke tarihindeki yerini edinirken, Çapaların üçüncü kuşağı 20. yüzyılın sonlarına doğru yaşanan aile için anlaşmazlıklarla boğuşmak zorunda kaldı.

1915’te Çırağan’dan yola çıkıp ülke sınırlarının ötesine ulaşan Türkiye’nin yüzyıllık endüstriyel gıda üreticisi Çapamarka, daima kaliteli ve uygun fiyatlı ürünleriyle sağlıklı nesillerin gelişimine büyük katkı sunarken, ardında da ülke sanayisi açısından örnek bir hikaye bıraktı.

“Asariye Caddesi”, İstanbul Ansiklopedisi, c. 2 (İstanbul: İstanbul Ansiklopedisi ve Neşriyat Kollektif Şirketi, 1959): 1094.
“Gıda Sanayiimizin Kurucusu Mehmet Nuri Çapa”, Kalkınan Türk Sanayii, s. 14 (1968): 20-26.
Hakkı Göktürk, “Çapa (Mehmed Nuri)”, İstanbul Ansiklopedisi, c. 7 (İstanbul: İstanbul Ansiklopedisi ve Neşriyat Kollektif Şirketi, 1959): 3732.
İzzet Çapa, “Çapa Ailesi’nin Laneti Bölüm 1: Lanetli Değirmenin Esrarı”, Hürriyet, 11.06.2014.
Ahmet Murat’la 16 Ocak 2018 tarihinde Vişnezade’de yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Zafer Arapkirli’yle 9 Şubat 2018 tarihinde Balmumcu’da yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler