III. Selim döneminde onarım gördüğü bilinen Nisbetiye Kasrı, Küçük Bebek sırtlarında Çamlık ismiyle anılan mevkide bulunuyordu. 19. yüzyılın son çeyreğinde Abdülmecid’in oğullarından Şehzade Süleyman Efendi’nin ismiyle de anılan ve II. Abdülhamid döneminde sık sık kullanılan kasır, Cumhuriyet yıllarında ise bakımsız kaldı ve neredeyse hiç kullanılmadı. Aslında 1929 yılında yapı Emlak ve Eytam Bankası Umum Müdürlüğü tarafından satışa çıkarılmış fakat muhtemelen Dünya Buhranı’nın etkileri nedeniyle alıcı bulamamıştı. Nisbetiye Caddesi’ne ve mahalleye ismini veren bu yayvan, tek katlı ve ahşap bina 1960’ta yanarak tarihe karıştı.
Nispetiye Kasrı büyük bir bahçeye sahipti ve yoğun bir ağaç dokusuyla çevriliydi. Bahçesinde ise, köşelerinde aslanlar bulunan ve ağaçların gölgesinden yararlanan bir süs havuzu vardı. Ne var ki aynı vadiyi paylaştığı Fransız Yetimhanesi ve Robert Kolej Korularının aksine, burada fıstık çamlarından oluşan bir anıt ağaç grubu dışında bahçeden geriye pek bir şey kalmadı. Kasrın ve büyük bahçesinin muhtemelen son tanıkları, 20. yüzyılın ilk yarısında dünyaya gelen Bebekliler ile Etiler mahallesinin ilk sakinleriydi. 1960 sonrasındaki hızlı yapılaşma, bir zamanlar bulunduğu yeşil alanın apartmanlarla dolmasıyla sonuçlandı.
Baha Tanman, “Nisbetiye Kasrı”, Dünden Bugüne Beşiktaş, ed. Nuri Akbayar (İstanbul: Tarih Vakfı Yayınları, 1998): 71-72.
Melih Birik, “Kentsel Mekanın Değişim Sürecinde Transformasyon ve Deformasyon” (Doktora Tezi, TC Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2011), 130-131, 157.
Selcan Çağlar, Etiler Bir Mahalle Öyküsü (İstanbul: 2022), 23-29.