+90 (212) 347 24 25

Benim de anlatacaklarım var!

1851 yılında hizmete giren ilk Bebek İskelesi, Yalıboyu’nda Sultan Ahmed Cami Mektebi ile Kadı Mehmed Efendi Yalısı’nın arasında kurulmuş tek katlı ahşap bir yapıydı. Ayrıca Bebek Kahve’nin hemen önünden denize doğru uzanan fakat bugün yerinde olmayan bir de Kömür İskelesi vardı. Bebek köyünün yakacağından meyve sebzesine kadar gündelik hayata ilişkin pek çok tüketim ürünü bu iskelelere yanaşan kayıklarla gelir, buradan hamallar ve ufak taşıtlarla mahalleye dağıtılırdı.

Günümüzde Bebek Koyu’nun ortasında, Bebek Cami’nin hemen yanında yer alan ve iki ahşap yapıdan oluşan iskele ise 1920’de inşa edildi. Eser Tutel Bebek İskelesi’ni “kaptanlara ter döktüren iskele” olarak tanımlamış, iskelenin hem vapurlar için yanaşması zor hem de bir vapur bindirdiği zaman insanda “iskambil kağıdı gibi yana doğru yıkılıverecek” hissi uyandırdığını kaydetmişti. Gerisini doğrudan Tutel’in anlatımına bırakalım:

“Bebek, Boğaz’ın yanaşılması en zor ve tehlikeli iskelelerinden. Hıdiv’in sarayının önleri çok sığ olduğundan, vapurlar şamandıralarla belirtilmiş dar bir koridordan geçerek iskeleye yanaşmak zorundalar. Özellikle yazları bu sahanın demirlemiş yatlar, motorlar, sandallarla dolu olduğu düşünülürse kaptanların bu daracık, üstelik de hayli sığ koridordan nasıl bir dikkatle geçmek zorunda oldukları daha iyi anlaşılır.”

Bebek İskelesi, günümüzde seyrek uğrayan vapurları ve onlarla Boğaziçi’nde seyahat eden yolcularını ağırlamaya devam ediyor.

“Bebek İskelesi”, Şehir Hatları, https://www.sehirhatlari.istanbul/tr/iskeleler/bebek-136 [18.06.2020].
Eser Tutel, “Boğaz İskeleleri Vapura Hasret”, İstanbul, s. 18 (1996): 29-36.
İbrahim Bedizci ve Taha Güzgün’le 19 Ocak 2018 tarihinde Bebek’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.
Haluk Yiğiter’le 12 Ekim 2021 tarihinde Bebek’te yapılan sözlü tarih görüşmesi.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler