+90 (212) 347 24 25

BEŞİKTAŞ-TAKSİM OTOBÜSÜ
Benim de anlatacaklarım var!

Cumhuriyet İstanbul’unun şehiriçi kara ulaşımında hizmete giren ilk toplu taşıma hatlarından biri, 1929’da açılan Beşiktaş-Taksim otobüs hattıydı. Bu hat, başlangıçta Beşiktaş-Harbiye arasında işlemeye başlamış, Taksim Meydanı’ndaki düzenlemelerin kısmen tamamlanmasıyla Taksim’e kadar uzatılmıştı.

Beşiktaş-Taksim hattında Renault’nun 1927’de ürettiği ahşap kasalı, uzun burunlu Scémia model otobüsler çalışıyordu. Kentte sadece dört adet bulunan bu otobüsler önce Beyazıt ile Karaköy arasında bir süre kullanılmış fakat beklenen verim alınamadığı için Beşiktaş-Harbiye, sonra da Beşiktaş-Taksim hattına verilmişti. Kentin bu ilk otobüslerinin diğer bir özelliği ise, arkasındaki açık sahanlıklar sayesinde bazı yolcularına açık havada seyahat olanağı sunmasıydı. Bu hattın işletmesi İstanbul Tramvay Şirketi tarafından yapılıyordu. Bilet tarifesi tramvaya göre daha pahalı olmasına ve zaman zaman halkın yüksek fiyatlara ettiği itirazların gazetelere yansımasına rağmen, Beşiktaş ile Harbiye ve Taksim arasındaki iniş ve çıkışları kolaylaştıran bu hat uzun süre rağbet gördü.

Beşiktaş’tan kalkıp Akaretler, Maçka, Nişantaşı, Harbiye ve Elmadağ üzerinden Taksim’e ulaşan otobüsler, ters yönde de aynı güzergahı takip ediyordu. Hatta 30’lu yılların ortasında İstanbul Tramvay Şirketi ile Şirketi Hayriye arasında yapılan “aktarma” anlaşmasına göre, Beşiktaş İskelesi’ndeki vapur seferleri ile buradan Taksim’e kalkacak otobüslerin sefer saatleri birbirine göre ayarlanmış, Anadolu yakasından Taksim’e gidecek yolculara zaman kazandıracak bir plan yapılmıştı.

1940’ların başında İstanbul Belediyesi’nin idaresine alınan bu hattan Renault otobüsler çekildi ve 1943 yazında yerlerine ABD’den ithal edilen ısıtmalı, otomatik kapılı, maroken koltuklu White Gasoille otobüsler hizmete sokuldu. Bu lüks otobüsler, yaklaşık yedi yıl boyunca Beşiktaş ile Taksim arasında mekik dokumayı sürdürdükten sonra emekliye ayrıldılar. Beşiktaş-Taksim otobüs hattıysa, takip eden yıllarda başka otobüs modelleriyle yaşamaya devam etti. Kent iki yöne doğru büyüdükçe, bu hattın bir ucu Sarıyer’e doğru giderken, diğer ucu ise Haliç üzerinden Suriçi’ne, hatta daha da ötesine uzandı.

Fotoğraflarla İstanbul’da Ulaşım 1, haz. Akın Kurtoğlu (İstanbul: İETT Yayınları, 2015), 90-91, 111.

Fotoğraflar, Belgeler, Kupürler